Her akşam aynı rezalet!
Saat 16.00 oldu mu, Lefkoşa duruyor.
Direksiyon başında binlerce insan sinir harbi yaşıyor. Gönyeli, Hamitköy, Halkbank, Haspolat Değirmenlik… beş çember, tek manzara:
Kilit!
Ve ortada bir tane bile trafik polisi yok.
Ama radarın arkasında,
gece gündüz
ceza defteriyle bekleyen çok!
Her hafta meşhur rapor!
Kaç yüz tane ceza kesildi
şu kadar araç trafikten men!
Yahu kardeşim trafik polisinin işi
bir tek ceza mı yazmak ?
Bu ülkenin sorunu artık sadece yollar değil, sistemsizlik.
Trafik polisi dediğin, vatandaşı avlamaz;
trafiği yönetir, düzeni sağlar, çözüm üretir.
Ama bizde görev anlayışı ters dönmüş.
Ceza yazmak görev,
çemberde durmak lütuf olmuş!
Oysa çözüm basit:
Sadece 16:00 ile 19:00 arası dört kritik noktaya ekip koy, Lefkoşa nefes alsın.
Ne dev yatırım gerek, ne planlama mucizesi. Sadece sorumluluk,
sadece irade!
Bu kadar küçük bir ülkede trafiği bile yönetemiyorsak,
kapatalım trafik bölümünü olsun bitsin!
“En azından Trafik polisi birimi kapalı” deriz
Herkes de rahat eder!
Vatandaş kornayla değil, adaletle rahatlar!
Polis ceza değil, çözüm bulmalı artık!