Kısasa kısas mı?
Hayır…
Bu yaşanan, kimin başlattığını unutanların tiyatrosu!
Bugün kuzeyde 5 Kıbrıslı Rum tutuklu.
Yaşları 60’ın üzerinde.
Kaldıkları yer hücre, nefes aldıkları ortam
sıcak ve klimasız.
İnsan olan üzülür mü?
Üzülür.
Biz de üzülüyoruz!
Çünkü vicdan sahibi olmak, rum ya da türk ayırmadan insan olanın sorumluluğudur.
Ama…
Bu yaşananların fitilini kim yaktı?
Unutmayın:
Simon Aykut, Rum yönetimi tarafından tutuklandığında bir müteahhitti.
Suçu neydi?
Kuzeyde müteahhitlik ve emlak işi yapmak!
Daire yapmış, satmış,
Elindeki belgeler resmi, işlemleri yasal.
Peki ne oldu?
“Adam Öldürmüş” muamelesi yapıp, tutukladılar!
Bir kez daha bırakmadılar!
Olay kökeni ne?
Tamamen siyasi baskı ve türkleri köşeye sıkıştırma politikası!
Bugün yaygara koparanların
İnsan hakları, yaş, sağlık, hiçbir değer umurunda olmadı.
Güney bunu yaparken bizim taraftaki insan haklarını savunan yazarlarınız, gazeteleriniz, partileriniz kafasını kuma sokmuştu!
Şimdi dönüp bu tarafa bakalım…
5 Rum vatandaşı, kuzeydeki taşınmazları için TMK’ya (Taşınmaz Mal Komisyonu) başvurmuş. İyi de yapmışlar.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bile son verdiği kararda bu komisyonu adres gösterdi.
Ama onlar ne yaptı?
Komisyondan yanıt gelmeden, kafalarına göre kuzeye geçip hesap kitap yaptılar
Aralarında muhaceret işlemi yaptırmadan kuzeye geçiş yapan da var!
Haritalar, belgeler, planlar ellerinde.
Siteye izinsiz girip ölçüm yaptılar.
Yani suç olan her şeyi tek tek yaptılar.
Sonra da…
“Ya biz zaten bu malın sahibiyiz, yaşlıyız, insaf edin!” dediler.
Peki soruyorum:
Simon tutuklandığında bu cümleleri hatırladınız mı?
Simon’un kızı babasının hastalığını ağlayarak anlattığında ne yaptınız?
Rum mahkemesi, hiçbir somut belge olmadan Simon’u aylarca tutuklu tutarken neden ses çıkarmadınız?
Şimdi kalkıp “kısasa kısas yapılıyor” diye yaygara koparıyorsunuz.
Hayır kardeşim…
Bu bir cevap değil.
Bu bir sonuç!
Ve bu sonucu doğuran da,
kuzeydeki insanlar değil…
Sizin güneydeki adaletsizliğiniz, intikam siyaseti, hukuku silah gibi kullanmanızdır!
Onlarca iş insanımıza Avrupa da tutukluluk çıkaranlar, buradaki iş birlikçileri ile istediği algıyı yaratmaya çalışacaklar!
Biz de susacağız öyle mi?
Yapılması gereken neydi?
TMK’ya zaten başvurdunuz, sadece bekleyecektiniz!
Ne demek bu tarafa gelip ölçüm yapmak?Elinizde evrakla izinsiz bu tarafa geçmek?
Burdan belgeleri elde etmek ve daha fazlası!
Burası sizin arka bahçeniz mi?
Sonra da tutuklama olunca “insani dram” diyorsunuz..
Evet bu bir dramdır.
Ama dramın adı
“Hukuksuzlukla provoke edilen kriz”dir!
Suçlu olan hukuku yok sayandır.
Ve o da güneyin kendisidir.
Yok artık bu işin algısı sökmez!
Hücrede yatan insanlara üzülmek başka şeydir, hukuku çiğneyenlerin kurban rolüne soyunmasına göz yummak başka şeydir.
Biz ilkine üzülürüz ama ikincisine aldanmayız!
Kuzey Kıbrıs vatandaşı bir müteahhiti yabancı emlakçıları, ev alanları hapse atarken susanlar
Şimdi buradaki tutukluları vitrine koyup “insanlık” dersi veremez!
Bu oyunun başını da siz başlattınız!
Ve kimin başlattığını biz unutmadık!