TC Elçiliği önünde dün yaşanan o gösteri… Bir siyasi şova dönüştü!
Bir elin parmaklarını geçmeyen bir ekibin, halkın ortak duygularını kendi küçük menfaatlerine kurban etmeye çalışmasıydı.
Erhan Arıklı ile onun etrafında toplanan birkaç siyasi figür ve partilileri
“Biz Türkiye’yi seviyoruz” naralarıyla ortalığı inletirken…
Aslında kimseyi ikna edemediler.
Çünkü bu halk, samimiyeti gözünden tanır.
Bu halk, kimin yürekten konuştuğunu, kimin siyasi rant için sahneye çıktığını çok iyi bilir.
Şunu artık herkes kafasına yazmalı:
Kıbrıslı Türkler’in Türkiye sevgisi kimsenin tekelinde değildir!
Ne Arıklı’nın, ne onunla yürüyenlerin, ne de elçilik önünde şov yapanların…
Kimsenin hakkı yok bu halkı sevgisizlikle suçlamaya!
Hele ki bu halkı sınamaya hiç kimsenin gücü yetmez!
Bizim Türkiye ile bağımız; zorla değil,
duayla kurulmuştur.
Sevdamız nutukla değil, mücadeleyle yoğrulmuştur.
Bu halk o sevgiyi, 1974’te Mehmetçik bu ülkeye ayak bastığında kalbine kazıdı.
O günden beri, ne zorluklar gördü, ne yalnızlıklar yaşadı…
Ama hiçbir zaman “Anavatan” diyemeyecek kadar kopmadı o bağdan.
Çünkü bu sevgi, öyle ayaküstü beyanatlarla sorgulanacak bir şey değildir!
Peki şimdi ne oluyor?
Bazı çevreler Türkiye’yi savunmak kisvesi altında, bu halkı parmakla gösteriyor.
Sanki Türkiye düşmanıymışız gibi…
Sanki anasını, kardeşini unutan birileri gibi…
Kusura bakmayın ama bu halk, sizin siyaset malzemeniz değil!
Eleştiri yapıyoruz diye, sesimizi çıkarıyoruz diye Türkiye’ye düşman mı olduk?
Hadi oradan!
Gerçek sevgi, eleştiriyi de içinde barındırır.
Gerçek bağ, sadece alkışla değil, gerektiğinde dürüstçe yüzleşmeyle güçlenir.
Biz Türkiye’yi seviyoruz, ama biat etmiyoruz!
Biz Türkiye’yi seviyoruz, ama onurlu duruşumuzdan da taviz vermiyoruz!
Bu sevgi, onurlu bir halkın onurlu duruşudur.
Bu sevgi, kardeşliğin, yoldaşlığın, analığın adıdır.
Erhan Arıklı ve onun gibiler, Türkiye’yi savunmuyor; halkın kalbine mayın döşüyor.
Bir milletin anasına, kardeşine, yoldaşına duyduğu sevgiyi siyasi çıkarla sınamaya kalkmak, en büyük saygısızlıktır.
Erhan Arıklı bilerek, onun gibiler, bilerek ya da bilmeyerek Türkiye ile Kıbrıslı Türkler arasına fitne sokmaya çalışıyor.
Ama bu halk onların seviyesine inmez.
Bu halk, çok gördü böylelerini.
Kıbrıs Türkü’nün yüreği büyük, hafızası güçlüdür.
Kim sevmiş, kim sömürmüş…
hepsini bilir!
O yüzden diyorum ki:
Kimse bizim Türkiye’ye olan sevgimizi sorgulamasın.
Sorgularsa cevabını halkın yüreğinde, geçmişin hatırasında, geleceğin kararlılığında alır.
Çünkü biz öyle bir sevdayla bağlıyız ki;
Bunu ne Arıklı anlar, ne onun siyasi tiyatrosu…