2026 BÜTÇESİNDE GENEL GÖRÜŞME TAMAMLANDI: USAR’DAN “BORÇ VE İFLAS” ELEŞTİRİSİ
Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde 2026 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı üzerindeki genel görüşme tamamlandı. Komite, kısa bir aranın ardından Cumhuriyet Meclisi’nin bütçesini ele almaya geçecek.
Genel görüşmede son sözleri CTP milletvekilleri Sıla Usar ve Sami Özuslu aldı.
“BU BÜTÇE BİR BORÇ VE İFLAS YASASIDIR”
Konuşmasında bütçeyi sert bir dille eleştiren Sıla Usar, 2026 bütçesini “Borç ve İflas Yasa Tasarısı” olarak nitelendirdi. Bütçede öngörülen açığın 26 milyar TL olduğunu hatırlatan Usar, bu açığın ancak Türkiye’den beklenen yardımlar ve kredilerin “tam gelmesi” durumunda bu seviyede kalabileceğini söyledi.
Usar, rakamların gerçekçi olmadığını savunarak bütçe açığının daha da büyüyeceğini belirtti ve şu ifadeyi kullandı:
“Rekorların bütçe açığında değil başka konularda kırılmasını isterdik ama olmadı.”
“HÜKÜMET BORÇLANARAK YÖNETİYOR”
Usar, hükümetin yıllardır artan borçlanma politikasıyla ülkeyi yönetmeye çalıştığını savunarak, bütçeyi hazırlayan herkesin durumun ne kadar zor olduğunu bildiğini, ancak “bunu fark etmeyen tek yerin hükümet” olduğunu söyledi.
Tasarruf ve mali disiplin konularında hiçbir adım atılmadığını belirten Usar, ülkede gelir artırabilecek “çok sayıda alan” olmasına rağmen “varlık içinde yokluk yaşandığını” ifade etti.
“SAĞLIKTA SEVK PAYI YÜZDE 10: KAMU HASTANELERİ YETMİYOR”
Sağlık bütçesi üzerinden de örnekler veren Usar, 2026’da yurt içi sevklere ayrılan payın yüzde 10 olduğunu anımsatarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ülkede ciddi bir nüfus yoğunluğu var. Kamu hastaneleri buna cevap veremiyor.”
Hastanelerde artan yükün sevkleri zorunlu hale getirdiğini, bunun da bütçe giderlerini şişirdiğini söyledi.
“YÖNETİM KRİZİ VAR: ADALET VE LİYAKAT YOK”
Usar, ülkede yönetimle ilgili “ciddi sorunlar” bulunduğunu belirterek adalet, liyakat ve kurumların yönetim kapasitesi konusunda büyük eksiklikler olduğunu söyledi. Ülkenin geleceğinin risk altında olduğunu ifade eden Usar, hükümeti şu sözlerle eleştirdi:
“Bu ülkede her şey güllük gülistanlıkmış gibi davranan, sıkıştığında Ankara’nın yolunu tutan, eline para geçince de bunu har vurup harman savuran bir yönetim var. Bunu değiştirmek bizim elimizde.”
