Siber, yaptığı paylaşımda, “Masumiyet karinesi hiçe sayılarak, kaçmayacağı bilinen kişilere, kelepçe takılmasının tek bir amacı olabilir: Kişiyi toplum önünde itibarsızlaştırmak, yani yargının kararını beklemeden cezalandırmak” ifadelerini kullandı.
İki yıl önce kendisine de benzer bir muamelenin yapıldığını hatırlatan Siber, “İki yıl önce (birçok doktor ve eczacıyla birlikte) şahsıma da yapılan bu muamelede amaç tamamen itibar suikastı idi. Fotoğrafçıları mahkeme avlusuna toplayarak, fotoğraflarımın daha iyi servis edilebilmesi için mahkeme avlusunda tur attırarak, gazetelerde boy boy resmimi yayınlatarak bu amaçlarına ulaşacaklarını zannettiler” dedi.
Siber açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sibel Siber’i itibarsızlaştırarak belki de siyasi kazanım elde edebileceklerini düşündüler. Halkımızın bu olay karşısında verdiği tepki ve öfke, onlara bir kez daha gösterdi ki, kişinin itibarını veren de kaybettiren de içinde yaşadığı toplumdur. Ne haksız yere takılan kelepçedir ne de atılan karanlık hücredir. Mahkeme kararını vermeden, kaçmayacağını bile bile, masumiyet karinesi hiçe sayılarak kişiye kelepçe takılmasının amacı, kişiyi toplum önünde cezalandırmaktır. Yargılamadan bu tür cezalandırma, mahkemeye de hakarettir. Yargı ve yasama organlarına bu anomaliyi düzeltmek için büyük görev düşmektedir. Her gün itibar kaybeden kurumlar iyice dibe vurmadan… Daha fazla geç kalmadan!”





