İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre, söz konusu saldırı İsrail istihbaratıyla işbirliği içinde gerçekleştirildi. İsrail ordusunun ayrıca, Hizbullah'ın altyapısını ve Lübnan'ın güneyindeki çeşitli bölgelerde bulunan silah depolarını vurduğu, topçu birliklerinin de Nakura bölgesine saldırı düzenlediği aktarıldı. İsrail'in Lübnan'da düzenlenen saldırılarda ABD yapımı F-35 savaş uçaklarını kullandığı iddia edildi. Öte yandan Hizbullah'ın da İsrail Üssü'nü vurduğu bölgeden gelen bilgiler arasında.
YOĞUN HAVA SALDIRILARI
İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki El-Haniyye beldesine düzenlediği hava saldırısında 4 kişi hafif şekilde yaralandı. Lübnan Sağlık Bakanlığı'na bağlı Halk Sağlığı Acil Operasyon Merkezi'nden konuya ilişkin açıklama yapıldı. İsrail ordusunun El-Haniyye'ye düzenlediği hava saldırısında 3'ü Filistinli, 1'i Lübnanlı 4 kişinin yaralandığı kaydedilen açıklamada, yaralıların tedavi altına alındıkları belirtildi.
2 İSRAİL ASKERİ ÖLDÜ
Lübnan'daki Hizbullah Hareketi'nin bu sabah düzenlediği saldırılarda 2 İsrail askerinin öldüğü bildirildi. İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Hizbullah'ın bu sabah ülkenin kuzeyine düzenlediği saldırılarda 2 askerin hayatını kaybettiği belirtildi. Açıklamada, 2 askerin İsrail'in kuzeyindeki saldırılarda yaşamını yitirdiği belirtilirken daha fazla detaya yer verilmedi. Öte yandan İsrail basını askerlerden birinin Hizbullah'ın güdümlü tanksavar füzesi saldırısında, diğerinin ise insansız hava aracıyla düzenlenen saldırıda öldüğü ifade edildi. Haberde ayrıca bu iki ayrı saldırıda biri ağır olmak üzere 9 İsrail askerinin de yaralandığı aktarıldı.
NASRALLAH KONUŞTU: İSRAİL KIRMIZI ÇİZGİLERİ AŞTI
Siber saldırıların ardından Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ilk kez kameralar karşısına geçti. Nasrallah şunları söyledi: Salı günü düşman İsrail binlerce çağrı cihazını hedef aldı ve eşzamanlı olarak patlattı. Düşman bu operasyonda bütün ilkeleri çiğnedi, kırmızı çizgileri aştı. Hiçbir şeyi umursamıyorlar. Ne ahlaki ne insani ne de yasal olarak. Patlamaların bazıları hastanelerde oldu. Çağrı cihazı taşıyanların bazıları hastanelerde, eczanelerde çalışıyordu. Çarşı, mağaza, evlerinde olanlar, araçlarında olanlar vardı. Ana yollarda ve birçok sivil, kadın, çocuklar da taşıyordu çağrı cihazlarını, sadece Hizbullah'ın savaşçıları değil. Sivillerin kullandığı cihazı hedef aldılar. Sadece bizde değil bütün dünyada kullanılan cihazlar. Hastaneler ve ticari firmalar kullanıyor. Çarşamba günü de kablosuz cihazları yine aynı şekilde telsizleri patlattılar. Ambulanslar ve hastanelerdeki telsizleri patlattılar. Bu düşmanlığın sonunda onlarca şehit verdik. Kadın, çocuk ve siviller var. Binlerce insan yaralandı.
"SAVAŞ SUÇU BU, SAVAŞ İLANI"
Bu yapılana ne ad verelim? Bu büyük terör eylemine ne diyelim? Toplu soykırım. Biz salı günü ve çarşamba günü soykırımı diyoruz. Bu düşmanla yaptığınız savaşta bu kanser tümörü olan İsrail kurulduğundan beri, bölgemizde tam kötülük olan İsrail, Lübnan'a, halka, direnişe, egemenliğimize sürekli saldırıyor. Savaş suçu bu, savaş ilanı. İstediğiniz ismi verebilirsiniz, bunlar hak ediyor. Yüce Allah büyük rahmetiyle ve keremi ve lütfuyla birçok insanımızın kurtulmasını sağladı. Birçok belayı bizden uzaklaştırdı. Bu yaralılardan birçoğu hafif yaralıydı, belki de şehitlerin sayısı kadar. Birçok cihaz kapalıydı ve hizmet dışıydı. Bazıları arkadaşlarımızdan uzaktı, bazıları dağıtılmamıştı bu. Düşmanın niyeti dediğim gibiydi. Yüce Allah kendi rahmetiyle ve şüphe yok ki yerde kalmış bir yaralımız olmadı. Bütün ambulanslar, Kızılhaç, Kızılay ve diğer sağlık kurumları, insanlarımız büyük çaba gösterdiler. Herkes işbirliği yaptı. Ordumuz, güvenlik güçleri, hastaneleri. Onların bu hedefe ulaşmasını engelledi.
ABD'DEN GERGİNLİĞİN ÇÖZÜMÜ İÇİN "DİPLOMATİK BASKI" VURGUSU
ABD Dışişleri Bakanı Sözcüsü Matthew Miller, günlük basın toplantısında, son iki gündür yaşanan gelişmeler üzerine İsrail ordusuyla Hizbullah mensupları arasında artan çatışmaların yatıştırılması için ABD'nin uygulayacağı politik duruş hakkında gazetecileri bilgilendirdi. Miller, "Hiçbir tarafın bu çatışmayı tırmandırmasını istemiyoruz. İsrail'in karşı karşıya olduğu gerçek güvenlik sorununu çözmenin en iyi yolunun, binlerce İsrail vatandaşının ve binlerce Lübnan vatandaşının evlerine dönmesine izin verecek diplomatik bir çözüm olduğunu düşünüyoruz." dedi. "Tüm tarafları gerginliği azaltmaya ve sonunda diplomatik bir çözüm için baskı yapabileceğimiz bir noktaya ulaşmaya zorlamaya devam edeceğiz" diyen Miller, İran, Hizbullah ve Hamas'a karşı İsrail'in kendini savunma hakkının yanında durmaya "devam edeceklerini" söyledi. Miller, ABD'nin "İsrail'in bölgedeki rakiplerine göre niteliksel bir askeri üstünlüğe sahip olmasını garantilemesi gerektiğini" ifade etti. Sözcü Miller, Hizbullah mensuplarına ait çağrı cihazlarının patlaması sonucu hayatını kaybedenler arasında çocukların da bulunduğunun hatırlatılması üzerine, bir ülkenin kendini teröristlere karşı savunmasını "uygun" bulduklarını ancak sivillerin hiçbir zaman "meşru bir hedef haline gelmemesi gerektiğini" belirtti. Lübnan'ın güneyinde yoğunlaşan çatışmaların Gazze'deki barış görüşmelerine etkisi hakkındaki soruyu yanıtlayan Miller, "Önceliğin Gazze'de ateşkes sağlamak olduğuna inanmaya devam ediyoruz." diye konuştu.
LÜBNAN'DA ÇAĞRI CİHAZLARI VE TELSİZLERİN PATLATILMASI
Lübnan'da 17 Eylül'de Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana geldi. Patlamalarda ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetti, 300 kadarı ağır yaklaşık 2 bin 800 kişi yaralandı. Ülkede 18 Eylül'de çok sayıda telsizin patlatılması sonucu da 25 kişi öldü, 450'den fazla kişi yaralandı. Lübnanlı yetkililer olaydan İsrail'i sorumlu tutarken İsrail'den konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi. İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim 2023'ten bu yana taraflar arasında zaman zaman şiddetlenen çatışmalar meydana geliyor.
PENTAGON SÖZCÜSÜ: ENDİŞE DUYUYORUZ
Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Lübnan'da çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılmasıyla ilgili sorulara ilişkin Singh, ABD'nin bu saldırılarla hiçbir ilgisi olmadığını tekrarlayarak, "Bölgede gerginliğin yüksek olduğunu biliyoruz ve bu tırmanıştan endişe duyuyoruz." dedi. Singh, bir gazetecinin "Lübnan'daki saldırıların bölgede tansiyonu nasıl etkilediği" yönündeki sorusuna, "Bölgedeki gerginliği tırmandıracak herhangi bir saldırının, gerginliğin azaltılmasına veya nihai olarak istediğimiz ateşkes anlaşmasının gerçekleşmesine yardımcı olmayacağını söyleyebilirim." yanıtını verdi. "İsrail bölgede ne yaparsa yapsın ABD'nin yine de destek verip vermeyeceği" şeklindeki soruya ise Singh, İsrail'e, açık şekilde kendisini savunması için destek olmak ve aynı zamanda ABD güçlerini korumak amacıyla bölgede olduklarını söylemekle yetindi.