Saral’ın, KKTC Başbakanı Ünal Üstel’i hedef alarak “Boşbakan” gibi diplomatik teamüllerle bağdaşmayan hakaret içerikli sözler kullanması, devletler arası ilişkilerde olması gereken saygı diline gölge düşürdü. “Şu Kıbrıs’ı bir türlü Rumluktan kurtaramadık” şeklindeki ifadeleri ise yalnızca siyasi nezaketsizlik değil, aynı zamanda toplumsal barışı zedeleyen, bölücü ve ötekileştirici bir dil olarak değerlendirildi.

Kıbrıs Türk halkının iradesiyle seçilmiş bir hükümetin bu şekilde hedef alınması, yalnızca iç siyasette değil, Türkiye-KKTC ilişkilerinde de güven aşınmasına sebep olabilecek nitelikte. Üstelik bu tür söylemler, Kıbrıs meselesini kendi lehine kullanmak isteyen kesimlerin işine yarayacak bir malzeme haline geliyor.

Devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan bu açıklamalar, başta iki ülke arasındaki kardeşlik bağları olmak üzere, ortak hedeflere ve uluslararası itibar mücadelesine zarar verecek boyutta. Türkiye’nin stratejik müttefiki konumundaki KKTC’ye yönelik bu tür yaklaşımların, diplomatik gelenek ve sorumluluklarla örtüşmediği açıkça ortada.

Devletler arası ilişkilerde nezaket, yapıcı eleştiri ve karşılıklı anlayış esastır. 

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği ile Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası tören düzenledi
Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği ile Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası tören düzenledi
İçeriği Görüntüle

Aksi takdirde bu tarz çıkışlar, yalnızca karşılıklı saygıya değil, aynı zamanda ortak geleceğe de gölge düşürür.