Maviş, bu politikanın Kıbrıslı Türk toplumunu uluslararası hukuktan uzaklaştırarak yalnızlaştırdığını belirtti.

"KIBRISLI TÜRKLER FANUSA HAPSEDİLDİ"

Maviş, açıklamasında Kıbrıslı Türklerin dünyadan giderek daha fazla koparıldığını ifade ederek, bu sürecin diplomatik olduğu kadar ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda da olumsuz etkiler doğurduğunu belirtti. Türkiye’nin diğer Türk devletleri ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile geliştirdiği ilişkilerin dışında tutulan Kıbrıslı Türklerin, adeta fanusta yaşamaya zorlandığını kaydetti.

Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı Birliği'ne HÜR-İŞ Federasyonu’na “gözlemci üye” oldu!
Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı Birliği'ne HÜR-İŞ Federasyonu’na “gözlemci üye” oldu!
İçeriği Görüntüle

"SİYASİ EŞİTLİK VE AB VATANDAŞLIĞI GÖZ ARDI EDİLİYOR"

KTÖS Genel Sekreteri, bu tür politikaların siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm hedefini zayıflattığını ve Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği vatandaşlığı temelindeki bireysel ve toplumsal haklarını tehlikeye attığını vurguladı. Maviş, toplumu içe kapalı, tanınmayan ve dünyadan kopuk bir yapıya mahkûm eden bu yaklaşımlara karşı durulması gerektiğini söyledi.

"SPOR VE KÜLTÜR FAALİYETLERİNDE BİLE DIŞLANIYORUZ"

Maviş, Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasında düzenlenen spor ve kültürel etkinliklerin sorunsuzca devam ettiğini ancak bu süreçlere Kıbrıslı Türklerin dahil edilmediğini ifade etti. Uluslararası sportif ve kültürel temaslardan yoksun bırakılmanın kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

"KTÖS’TEN DÖRT MADDELİK ÇAĞRI"

Açıklamada KTÖS’ün duruşu ve talepleri de dört maddeyle sıralandı:

  1. Kıbrıs sorununun, iki toplumlu, iki bölgeli ve siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm temelinde, BM parametreleri doğrultusunda çözülmesi gerektiği.

  2. Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği vatandaşlığı temelinde sahip olduğu bireysel ve toplumsal hakların korunması ve geliştirilmesi gerektiği.

  3. Toplumun barışçıl, demokratik bir gelecekte özne olarak yer alması gerektiği.

  4. 7 Haziran 2022 tarihli Avrupa Parlamentosu kararında belirtilen hususların dikkate alınarak; AKP iktidarı, Kıbrıs Cumhuriyeti makamları ve Avrupa Komisyonu’nun Kıbrıslı Türk toplumunun iradesine uygun davranması gerektiği.

"BİZİ YOK SAYANLARA KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK"

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, gelinen noktada Türk Devletleri Teşkilatı veya İslam İşbirliği Teşkilatı gibi organizasyonlara Kıbrıs Cumhuriyeti’nin gözlemci statüsüyle davet edilip edilmeyeceğini sordu. Açıklamasında, “Toplumsal iradeyi yok sayan, toplumun geleceğini bir avuç siyasinin gündelik hesaplarına teslim eden anlayışlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Maviş, öğretmenler olarak yalnızlık ve çözümsüzlük yerine çocuklara barış ve ortak bir gelecek bırakmak için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.