Bu süreçte fabrikanın kendi öz kaynaklarıyla işletildiğini, hiçbir şekilde Merkez Bankası'ndan Türk lirası limit kullanılmadığını belirtti.

“2024’E KADAR OLAN SÜREÇTE HER ŞEY BELGEYLE YÜRÜTÜLDÜ”

Mehmetali Güröz, “Bu işletme hep kendi nakit parasıyla yönetildi. Merkez Bankası’ndan kredi alınmadı. 2019-2024 arasında burası siyasilerin çiftliği haline geldi” dedi. Güröz, fabrikanın yeniden ayağa kaldırılması için uzun süren görüşmeler yapıldığını ve bu görüşmelerin sonucunda Kooperatif Merkez Bankası, Koop-Sen, hükümet yetkilileri ve teknik uzmanların bulunduğu bir çerçeve anlaşması üzerinde mutabık kalındığını aktardı.

“YENİ YAPI KURULMUŞTU, BORÇ FAİZİ DÜŞÜRÜLDÜ, MAL SAHİBİ OLMA YOLU AÇILDI”

Yapılan mutabakata göre:

  • Binboğa Yem Fabrikası'na ait arsa ve yapılar, Avlusan Yılı'na kadar kira sözleşmesiyle, koçanlı olarak devredildi.

  • Kredi borçlarının %60’ı yapılandırıldı, faiz oranı ise %22’ye düşürüldü.

  • Tüm bu adımlarla birlikte üretimin yeniden yapılandırılması süreci başlatıldı.

Ancak Güröz, bu olumlu adımların tam hayata geçirileceği sırada fabrikanın önünde yeni bir kriz çıktığını söyledi.

“2020 ÜRÜNÜ 2023 DİYE SUNULDU – FABRİKA BÜYÜK ZARARA UĞRATILDI”

Koop-Sen Başkanı Güröz, fabrikanın 2023 ürünü olarak gösterilen yem hammaddesinin aslında 2020 yılına ait olduğunu, bunun belgelerle tespit edildiğini belirtti.

“Navlun belgeleri de dahil olmak üzere her şey 2023’ü gösteriyordu. Ama ürün Tarım Bakanlığı’na 2020 ürünü olarak bildirildi. Bu da tespit edildi.”

Güröz, bu ürünün gerçek değeri 5 milyon TL iken, 30 milyon TL’ye satın alındığını, 25 milyon TL’lik haksız kazanç sağlandığını ileri sürdü. Bu durumun ardından ürünün Hacı Ali’ye satılmak istendiğini, ancak firma tarafından ürünün gerçek tarihi öğrenilince satışın iptal edildiğini söyledi.

“DAVA AÇILMADI, 29 MİLYONLUK ZARAR MAHKEMEYE TAŞINMADI – DOSYA DÜŞTÜ”

Bu skandalın ardından, Koop-Sen ve yöneticiler davayı mahkemeye taşıma süreci başlattı. Güröz’e göre, dava açılması durumunda büyük olasılıkla kazanılacaktı. Ancak süreç içinde dosyanın mahkemeye ulaşmadığı, yaklaşık 1 milyon dolarlık dava hakkının yitirildiği ortaya çıktı.

“KKTC’de kaç tane 1 milyon dolarlık dava vardır? Bizimkisi düştü, çünkü mahkemeye başvurulmadı. Mahkeme yolu kullanılmadı.”

Bu nedenle üreticilerin, fabrikanın bugünkü sıkıntısının asıl sorumlularını iyi analiz etmesi gerektiğini belirten Güröz, mevcut yönetime gelen tepkilerin haksız olduğunu savundu.

“ÜRETİCİLERİN YANINDAYIZ AMA DOĞRULARLA HAREKET ETMELİYİZ”

Mehmetali Güröz açıklamasının sonunda, Koop-Sen olarak üreticilerin mağduriyetini gördüklerini ve haklı tepkilerini anladıklarını belirtti. Ancak bu süreçte kurumların sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini, adaletin yerini bulması için tüm tarafların doğru bilgilendirilmesi gerektiğini ifade etti.

KIBTES: "Eski otobüsler tehdit oluşturuyor"
KIBTES: "Eski otobüsler tehdit oluşturuyor"
İçeriği Görüntüle

“Bankanın genel müdürlüğü bu süreçte sorumluluk üstlenmeye hazır. Ama mevcut yönetim, bu kadar bilgi dışında gelişen bir süreçte doğrudan suçlanmamalı.”