EĞİTİM

Burak Maviş: “Olivia’nın eğitim hakkı da sağlık hakkı gibi ihlal edildi”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, 9 yaşındaki Chinyere Olivia Ojoagu’nun ölümünün yalnızca sağlık değil, eğitim hakkı ihlali olduğunu söyledi. Maviş, Eğitim Bakanlığı’nın Türkçe bilmeyen çocuklara yönelik politikalarının anayasaya aykırı olduğunu vurguladı.

“OLIVIA’NIN EĞİTİM HAKKI DA İHLAL EDİLDİ”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, 9 yaşındaki Chinyere Olivia Ojoagu’nun ölümünün ardından hem sağlık hem de eğitim hakkı ihlallerine dikkat çekti.
Maviş, Eğitim Bakanlığı’nın Türkçe bilmeyen çocuklara yönelik politikalarının anayasaya aykırı olduğunu belirterek, “Olivia’nın eğitime erişimi daha yaşamını yitirmeden önce engellenmişti” dedi.


“EĞİTİM BAKANLIĞI ANAYASAL SUÇ İŞLİYOR”

Kanal Sim’de yayımlanan Geniş Açı programında Meyil Adakul’un sorularını yanıtlayan Maviş, Eğitim Bakanlığı’nın ‘dil sertifikası şartı’ uygulamasını anayasanın 59. maddesine aykırı olarak nitelendirdi:

“Dünyanın hiçbir yerinde çocuğun dili öğrenmeden okula kabul edilmemesi diye bir uygulama yoktur. Devletin görevi, çocuğa dili öğretmektir. Bu ülkede ise Türkçe bilmeyen çocuklar sistemin dışına itiliyor.”

Maviş, Olivia’nın geçtiğimiz yıl okula kabul edilmediğini, bu yıl da aynı nedenle reddedildiğini belirtti.

“Olivia’nın ölüm nedeni eğitim değil, ancak onun eğitim hakkı zaten elinden alınmıştı. Devlet bu hakkı korumadığı için anayasal suç işlemektedir.”


“OKUL, ÇOCUKLAR İÇİN KORUYUCU BİR ALANDIR”

Maviş, okulların sadece akademik bilgi verilen kurumlar olmadığını, çocukları koruyan ve sosyalleştiren güvenli alanlar olduğunu vurguladı:

“Eğer Olivia okula gidebilseydi, rahatsızlığı orada ortaya çıksaydı, öğretmenleri anında müdahale ederdi. Ancak sistem, onu bu koruyucu alanın dışında bıraktı.”


“TÜRKÇE BİLME ŞARTI AYRIMCILIĞA DÖNÜŞTÜ”

KTÖS Genel Sekreteri, Eğitim Bakanlığı’nın dil politikalarının pedagojik gereklilikten çıkıp ayrımcılığa dönüştüğünü söyledi:

“Bugün Türkçe bilme şartı bir dil meselesi değil, ayrımcılığın resmi aracı haline geldi. Türkçe bilenler ayrıcalıklı, bilmeyenler dışlanıyor.”

Maviş, ülkedeki öğrencilerin yaklaşık %10’unun yabancı uyruklu olduğunu, buna karşın Türkçe öğretimi için yeterli öğretmen ve programın sağlanmadığını ifade etti:

“Devlet bu bölgelerde Türkçe öğretmenleri görevlendirmeliydi. Bunun yerine çocuklara ‘önce Türkçeyi öğren, sonra gel’ dedi. Bu bir ihmaldir.”


“DEVLET KURUMLARI GÖREVİNİ YAPMIYOR”

Olivia’nın ölümünde sağlık sisteminin de ciddi eksiklikler gösterdiğini belirten Maviş, Mağusa Hastanesi’nde tomografi cihazının çalışmadığına dikkat çekti:

“Eğer tomografi cihazı çalışıyor olsaydı, Olivia Lefkoşa’ya gitmek zorunda kalmayacaktı. Kamu hastanelerindeki eksiklikler, halkı özel hastanelere mecbur bırakıyor. Bu durum, parası olan ve olmayan arasında adaletsizliğe yol açıyor.”


“BİR ÇOCUK BİLE DIŞARIDA KALDIYSA, HEPİMİZİN SORUNU”

Maviş, konuşmasını toplumsal dayanışma çağrısıyla sonlandırdı:

“Bir çocuk bile zorunlu eğitim çağında sistemin dışında kalmışsa, bu hepimizin sorunudur. Eğitim hakkı, sağlık hakkı kadar kutsaldır. Olivia’nın yaşadıklarını unutmamalı ve bir daha yaşanmaması için mücadele etmeliyiz.”