Basın-Sen, yaptığı açıklamada, Türkiye’de gazetecilerin tutuklanma, yargılanma ve sansüre uğrama oranlarının önceki yıllara göre ciddi şekilde arttığını kaydetti. Açıklamada, Nevşin Mengü’nün röportaj yaptığı Salih Müslim’in geçmişte Türkiye’de resmi protokollerle karşılanan bir isim olduğu hatırlatılarak, verilen cezanın amacının sorgulanması gerektiği ifade edildi.

Basın-Sen, gazetecilerin halkın haber alma hakkını savunmakla görevli olduğunu belirterek, “Herhangi bir haberde karşı tarafın görüşünü alma, röportaj yapma ve olayı tüm boyutlarıyla aktarma hakkı gazetecilik mesleğinin temelidir” dedi. Sendika, bu tür kararların Türkiye’de yaşanan antidemokratik uygulamalara karşı daha güçlü bir dayanışma sergilemelerini gerektirdiğini vurguladı.

Açıklamada, Nevşin Mengü’nün başarılı ve saygın bir gazeteci olduğu belirtilerek, kendisine yöneltilen suçlamanın hukuki bir dayanağının olmadığı öne sürüldü. Basın-Sen, “Ne Mengü ne de Türkiye’de benzer baskılara maruz kalan diğer meslektaşlarımız bu süreçte yalnız değildir” diyerek, gazetecilere yönelik baskıların derhal sona ermesi çağrısında bulundu.

Okul idarelerinin bu konudaki yetkileri kaldırıldı Okul idarelerinin bu konudaki yetkileri kaldırıldı

Düşünce ve ifade özgürlüğünün demokrasinin temel taşı olduğunu belirten Basın-Sen, bu hakka yönelik her müdahalenin toplumun tamamına yönelik bir saldırı olduğunu ifade etti. Açıklamada, “Nevşin Mengü’nün şahsında, Türkiye’de tutuklu, yargılanan veya sansüre uğrayan tüm gazetecilerle dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz” denildi.