Solyalı: “2026 Bütçesi, Yolsuzluğun ve Yoksulluğun Resmileştiği Bir Metindir”
“BU BÜTÇE, SAYILARLA DEĞİL YOKSULLUK VE YOLSUZLUKLA ANLATILIR”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ürün Solyalı, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 2026 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçesi üzerine söz alarak, hükümetin bütçe kurgusunu sert şekilde eleştirdi.
Solyalı, bütçeyi şu sözlerle tanımladı:
“Bu bütçe, yolsuzluğun ve yoksulluğun bütçesidir. Sayın Berova’nın sunuşunda anlattığı hiçbir düzenlemenin rakamsal karşılığı yoktur. Kâğıt üzerinde yazanla, halkın yaşadığı gerçek arasında uçurum var.”
Bütçe tasarısının, komite aşamasında da “aynı fotoğrafı verdiğini” hatırlatan Solyalı, son günlerde ortaya saçılan yolsuzluk tartışmalarıyla birlikte metnin “çok daha somut şekilde ele verdiğini” söyledi.
“NÜFUSU BİLMEDEN BÜTÇE YAPILIYOR; BU BÜTÇE KENDİ YASASINA AYKIRI”
Solyalı, İçişleri Bakanı’nın nüfus ve vatandaşlık tartışmalarına tepki göstererek “artık bu konudan bıktım” demesini hatırlattı; ancak bütçenin tam da bu sorulara dayanmak zorunda olduğunu vurguladı:
“Bu bütçeyi kaça böleceğiz? Kim için yapıyoruz? Hangi nüfus için eğitim, sağlık, yatırım planlıyoruz? Bunları bilmeden bütçe yapılmaz. ‘Yorum yapmayın, yetti gayrı’ diyerek sorumluluktan kaçamazsınız.”
Anayasa’nın devlete sosyal devlet olma yükümlülüğü verdiğini belirten Solyalı, bütçe yasasının gerekçesinde de sürdürülebilir kamu maliyesi, üretime dayalı büyüme, yapısal tedbirler ve istikrar hedeflerinin yazdığını hatırlatarak:
“Bu bütçe, kendi gerekçesine bile aykırıdır. Ne üretime dayalı büyüme, ne yapısal tedbir, ne de adil paylaşım görüyoruz.”
dedi.
“EN BÜYÜK PAY AÇIĞA: YÜZDE 13’LÜK DELİK”
Solyalı, bütçede en yüksek oranlı kalemin yüzde 13’lük bütçe açığı olduğuna dikkat çekti:
“Herhangi bir bakanlığa yüzde 13’lük pay vermediniz ama açığa verdiniz. Nüfusu bilinmeyen, her yıl açığı katlanarak artan, şeffaflıktan uzak bir kamu maliyesi tablosuyla karşı karşıyayız.”
Bağımsız denetim organlarının da bilinçli biçimde zayıflatıldığını savunan Solyalı, mahkemeler, Hukuk Dairesi, Sayıştay, Kamu Hizmeti Komisyonu ve Ombudsman’a ayrılan kaynağın bütçenin yüzde 1’inin bile altında olduğunun altını çizdi:
“Yolsuzluklar konuşulurken, denetim mekanizmalarına bütçenin kırıntısı reva görülüyor. Denetimi kısarsanız yolsuzluğun alanını büyütmüş olursunuz.”
“EN ZENGİN YÜZDE 20, KAMU KAYNAKLARININ YARISINI ALIYOR”
Solyalı, gelir dağılımındaki bozulmaya işaret ederek çarpıcı bir tablo çizdi:
“Bu ülkede en zengin yüzde 20, kamu kaynaklarının yüzde 50’sini alıyor. En yoksul yüzde 20 ise sadece yüzde 6’sından medet umuyor. Bu veri bütçe hazırlanırken hükümeti ilgilendirmiyor mu? Bu makası daraltmaya dönük tek bir proje, tek bir kaynak bu metinde yok.”
Genç işsizliğin yüzde 13 seviyelerinde olduğuna dikkat çeken Solyalı, buna dönük somut bir program göremediklerini söyledi.
“7000 ŞİRKETTEN 3000’İ ZARAR BEYAN EDİYOR; 17 KEZ VERGİ AFFI ÇIKARDINIZ”
CTP’li vekil, vergi yapısı ve şirketlerin mali durumuna da değindi:
-
Vergi listelerinde yer alan 7000 şirketin 3000’inin zarar beyan ettiğini,
-
Hükümetin bugüne kadar 17 kez vergi affı çıkardığını,
-
Zarar eden şirketlerin önemli bölümünün kamu eliyle zarara uğratılan kurumlar olduğunu (örneğin Türk Bankası, Koop, Kıbrıs Sigorta vb. kamu payı yüksek yapılar) ifade etti.
“Siz hem kamu kuruluşlarını zarara sürüklüyorsunuz hem de vergi affıyla bu düzeni ödüllendiriyorsunuz. Bu bütçe, bu bozuk düzeni tamir etmeye değil, sürdürmeye yazılmıştır.”
“ÜRETİM DEĞİL, DOLAYLI VERGİ BÜTÇESİ”
Solyalı, üretimi desteklediğini iddia eden hükümetin rakamlarla çeliştiğini vurguladı:
-
Ekonomi Bakanlığı bütçesinin üretimi destekleme oranının yüzde 0,0’larla ifade edilecek kadar düşük olduğunu,
-
Yeşil Hat ticaretinde geçen yıla göre 6 milyon Euro düşüş yaşandığını,
-
Bu düşüşün nedenine dair sorulara Ekonomi Bakanı’nın yalnızca “girdi maliyetleri yüksek” deyip, detaylı analiz bile yapmadığını söyledi.
“Analiz etmeyen, takip etmeyen, üreticiyi korumayan bir yönetimle karşı karşıyayız. Sözde üretim odaklısınız ama bütçede üretime karşılık gelen tek dişe dokunur kalem yok.”
“VATANDAŞIN ENSESİNE BİNEN VERGİ YÜKÜ: DOLAYLI VERGİLERLE AÇIK KAPATMA PLANI”
Solyalı, bütçedeki vergi kompozisyonuna da dikkat çekti:
-
2026 için 124 milyar TL vergi geliri öngörüldüğünü,
-
Bunun sadece 58 milyar TL’sinin doğrudan vergi olduğunu,
-
Geriye kalan devasa kısmın dolaylı vergilerle, yani vatandaşın her alışverişte, her faturada ensesine binen yükle toplanacağını ifade etti.
“Dolaylı vergilerle vatandaşın anasını ağlatacaksınız. 26 milyar açık, 6,5 milyar faiz… Bütün bu faturayı, dar gelirli yurttaşın sırtına yıkacaksınız.”
Cezalardan elde edilecek gelire de dikkat çeken Solyalı, geçen yıl yaklaşık 1 milyar TL olan ceza gelirinin bu bütçede 2,5 milyar TL olarak öngörüldüğünü hatırlattı:
“Açtığınız deliği cezalarla kapatmaya çalışıyorsunuz. Hem dolaylı vergi yükünü artırıyor hem de ceza yağdırmayı planlıyorsunuz. Ne veriyorsunuz ki neyi bu kadar agresif bir şekilde geri alıyorsunuz?”
“BU BÜTÇE, YOKSULLUĞU KALICI HALE GETİREN BİR SİYASİ TERCİHTİR”
Konuşmasının sonunda Solyalı, 2026 bütçesinin teknik bir metinden öte siyasal bir tercih olduğunun altını çizdi:
“En başta söylediğim gibi: Bu bir yolsuzluk ve yoksulluk bütçesidir. Dar gelirli, kırılgan grupları korumayan, adaletsiz gelir dağılımını düzeltmeyen, denetimi güçlendirmeyen bir bütçe kabul edilemez.”
Hükümeti, Meclis kürsüsünü “pembe tablolara değil, hesap vermeye” kullanmaya çağıran Solyalı:
“Başbakan da Maliye Bakanı da 2026 için çizdikleri ‘rahat yıl’ tablosunu ispatlamak zorundadır. Şu anda gördüğümüz tablo, vatandaşın boğazına daha fazla sarılan bir bütçedir.”
dedi.





