Cumhuriyet Meclisi’nde bütçe görüşmeleri sırasında söz alan Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Zorlu Töre, Kıbrıs meselesine ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Töre, Kıbrıs davasının “Türk milleti ile Kıbrıs Türk halkının birlikte yürüttüğü milli bir dava” olduğunu belirterek, Türkiye’yi süreçte “nesne” konumuna çekmeye çalışan politik söylemleri eleştirdi.

“Kıbrıs Türk halkını özne, Türkiye’yi ise nesne gibi gösteren bir yaklaşım doğru değildir. İstişare ederiz ama nihai kararı biz veririz, Türkiye de buna uyar şeklindeki düşünce tarzı kesinlikle yanlıştır” diyen Töre, bu anlayışın Kıbrıs Türk halkını ciddi sıkıntılara sürükleyebileceğini söyledi.

Federal çözüm eleştirisi: “Kurucu devlet söylemi kağıt üzerinde kalır”

Töre, federal çözüm tezlerini de sert bir dille eleştirerek, federasyonun Kıbrıs Türk halkı için bir çıkmaz olduğunu savundu:

“İki devletli çözüm olmaz demek rahatsız edicidir. Federasyonda bahsedilen kurucu devlet sadece kağıt üzerinde kalacak, sonunda tekçi bir yapıya dönülecek.”

Kıbrıs Türk tarafının geçmişte verdiği tavizlere rağmen Rum tarafının yapıcı adım atmadığını söyleyen Töre, Kıbrıslı Türklerin güneyde bıraktığı mallara ilişkin hak arayışının yapılamadığını, Rumların ise kuzeydeki taşınmaz mal komisyonu üzerinden hak iddia edebildiğini vurguladı.

“Türkiye büyük fedakârlıklar yaptı”

Töre, Türkiye’nin Kıbrıs’ta sadece askeri varlığıyla değil, uluslararası platformlarda uğradığı ambargolar ve maddi kayıplarla da büyük bir bedel ödediğini ifade ederek, şu sözlere yer verdi:

“Türkiye burada sadece şehit vermedi; tarihi ve ahdi hakları gereği büyük fedakârlıklar yaptı. Ambargolara rağmen geri adım atmadı.”

Töre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dört yıl üst üste Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda KKTC’nin tanınması çağrısı yaptığını hatırlatarak, “Bu çağrı hem hükümet hem muhalefet hem de yeni cumhurbaşkanı tarafından dikkate alınmalıdır” dedi.

Geçmiş müzakerelere gönderme: “On yıl denendi, sonuç alınamadı”

Töre, geçmiş Cumhurbaşkanları Talat ve Akıncı dönemindeki kapsamlı müzakere süreçlerini örnek göstererek, federal çözümün artık tükenmiş bir model olduğunu savundu:

“On yıl masaya oturdular, çözüm olmadı. Rum tarafı ortaklığı kabul etmiyor.”

Crans-Montana sürecinde Rum lider Anastasiadis’in, Türk tarafının tüm esnekliklerine rağmen masadan kalktığını belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı, Dıştan Bitirme Sınavları İçin Kayıt ve Sınav Tarihlerini Açıkladı
Milli Eğitim Bakanlığı, Dıştan Bitirme Sınavları İçin Kayıt ve Sınav Tarihlerini Açıkladı
İçeriği Görüntüle

“BM Güvenlik Konseyi kararları bir masal gibi anlatılıyor”

Töre, BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs konusundaki kararlarının uygulanabilir olmadığını ve tek taraflı olduğunu savunarak, “Bu kararlar uygulanacak olsaydı, bugün KKTC diye bir devlet kalmazdı” dedi.

“KKTC egemen bir devlettir, Türkiye tek tanıyan ülke olsa da bu gerçeği değiştirmez”

KKTC’nin uluslararası alanda tanınma mücadelesinin sürdüğünü ancak Türkiye’nin tanımasının “varoluşsal güç” olduğunu belirten Töre şöyle devam etti:

“Dünyada tanınmayan ama egemen birçok devlet vardır. Bizi Türkiye tanıyor ve bu yeterlidir. Türkiye olmasaydı bugün burada olmazdık.”

“Rum tarafının zihniyeti değişmedi”

Rum yönetiminin bölgedeki askeri faaliyetleri, silahlanma politikaları ve Türkiye karşıtlığının sürdüğünü ifade eden Töre, Kıbrıs Türk halkının bu nedenle Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmesinin mümkün olmadığını söyledi.

“Biz bu devleti büyük bedeller ödeyerek kurduk”

Töre konuşmasını, Kıbrıs Türk halkının 50 yılda büyük bir gelişim gösterdiğini belirterek tamamladı:

“Bugün yüzlerce fabrikanın, üniversitenin, binlerce işletmenin bulunduğu bir ülkede yaşıyoruz. Devletimiz vardır, egemenliğimiz vardır. Bu cumhuriyete sahip çıkmak hepimizin görevidir.”