Almanya’da araştırmacılar, Hamburg-Eppendorf Üniversite Tıp Merkezi’nde yoğun bakım ünitesine kabul edilen 45 yeni tip corona virüs (Covid-19) hastasını inceledi. Hastaların 10 tanesinin kadın, 35’inin erkek, yedisinin oksijene ve 33’ünün ventilatöre bağlandığı belirtildi. Söz konusu 9 erkek ve 3 kadın hastanın tedavinin ardından hayatını kaybettiği belirtildi. Her hastanın hormon düzeyleri yoğun bakım ünitesindeki ilk günlerinde değerlendirildi. Covid-19 hastalarından alınan numuneler testosteron ve dihidrotestosteron da dahil olmak üzere 12 hormon için test edildi. Araştırmacılar, testosteronun vücudun viral enfeksiyonlarla mücadele de dahil olmak üzere çeşitli bağışıklık tepkilerini nasıl başlattığı ve düzenlediğinin anahtarı olduğunu söyledi. Uzmanlar testosteronun ana erkek cinsiyet hormonu olduğu için erkeklerin bağışıklığında önemli bir rol oynadığını vurguladı. Çalışamada, Alman hastanesinde yoğun bakım ünitesine gönderilen erkek Covid-19 hastalarından üçte ikisinden fazlasında (yüzde 68,6) düşük testosteron seviyeleri kaydedildi. Buna karşılık, kadın hastaların çoğunda (yüzde 60) bağışıklık tepkisi nedeniyle daha yüksek testosteron seviyeleri bulundu. Düşük testosteron seviyeleri erkeklerde bağışıklık yanıtını kontrol edemezken, çalışma kadın Covid-19 hastalarında daha yüksek testosteron seviyelerinin önemli bir enfeksiyon yanıtına bağlı olduğunu bulundu. Araştırmaya katılan Hamburg’daki Leibniz Deneysel Viroloji Enstitüsü’nden Profesör Gülsah Gabriel, “Ölen erkek Covid-19 hastalarının çoğunda düşük testosteron seviyeleri vardı. Bu nedenle, erkeklerde düşük testosteron seviyeleri, solunum virüslerinin ‘stokin fırtınaları’nı tetiklemesiyle şiddetli ve hatta ölümcül hastalık sonucu için bir risk faktörü gibi görünüyor” açıklamasını yaptı. ‘Sitokin fırtınası’ ile tetiklenen yıkıcı akciğer iltihabı, corona virüs hastalarının ölümündeki en önemli etken olarak düşünülüyor. Bağışıklık sisteminin yaralanma veya enfeksiyona tepkisinde yer alan bir grup hücreye sitokin adı veriliyor. Stokinler problemin ortaya çıktığı yere gitmek için yarışırlar ve vücudu yabancı bir istilacıya karşı savunmak için daha fazla bağışıklık hücresi göndermesi için vücuda sinyal gönderirler. Vücudun kendini iyileştirmesinde önemli bir rol oynayan sitokinler bir süre sonra yıkıcı hasara yol açabilirler. Bağışıklık hücrelerinin akışı kalıcı olduğunda, bağışıklık sisteminin korumaya çalıştığı dokulardaki hücreleri öldürmeye başlayan iltihaplanmaya neden olurlar. Sitokin hücrelerinin aşırı miktarda sinyal vermesi nedeniyle çok uzun süre iltihaplanma kontrol dışı kalabilir. Bu iltihap, ise corona virüs hastalarının akciğerlerini dolarak solunum yetmezliğine neden olur. Eğer iltihaplanma kontrol edilemezse hastaların birçoğu hayatını kaybeder.