Gazeteciler Birliği, yaklaşan Dünya Basın Özgürlüğü Günü öncesinde yaşanan bu gelişmeyi “ülkede basının özgür olmadığının açık bir göstergesi” olarak değerlendirdi. Açıklamada, gazeteciliğin cezai soruşturma konusu yapılmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Tatar, dört yazı nedeniyle dava açtı
Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Yenidüzen Gazetesi’ne, dönemin Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı ve köşe yazarı Serhat İncirli’ye yönelik olarak dört ayrı köşe yazısı sebebiyle ‘zem ve kadih’ davası açtığı belirtildi.
“Basını özgür olmayan toplum özgür değildir”
Gazeteciler Birliği'nin açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Basını özgür olmayan toplumların da özgür olamayacağı gerçeğinden hareketle, bir gazetecinin yaşanan olayları kendi bakış açısı ile halka anlatmasının cezai soruşturma veya hukuki baskıyı gerektirmediği düşüncesindeyiz.
Unutulmamalıdır ki eleştirel gazetecilik demokrasinin bir gereğidir ve eleştirdiği için hiçbir gazete ve medya kuruluşu suçlu sandalyesine oturtulmamalıdır.”
“Siyasetçinin hoşgörüsü, halkın bilgi hakkını da kapsar”
Açıklamada, halkın oylarıyla göreve gelen siyasetçilerin basına karşı daha hoşgörülü olması gerektiği vurgulandı:
“Siyasetçilerin basına hoşgörüsüz yaklaşması, aslında halkın bilgi alma hakkını engellemeye yönelik bir davranıştır. Basın da siyaset gibi topluma hizmet eder. Eleştiriden ders çıkarmak yerine mahkeme yolunu seçmek, siyasetçilere olan güveni zedeler.”
“Mücadelemiz sürecek”
Gazeteciler Birliği, açıklamasının sonunda Yenidüzen Gazetesi ve yargılanan gazetecilerin yanında olduğunu belirterek, “Basınımız hak ettiği özgürlüğe kavuşana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” mesajını kamuoyuyla paylaştı.