Daha önce bu maçta şike yapıldığını iddia eden Süleyman Güder’in (namı diğer Gunna) açıklamaları, bugün basına sızdırılan ses kayıtlarıyla doğrulandı. Özel hayatın gizliliği nedeniyle yayınlayamadığımız ses kayıtlarında, açıkça şike yapıldığı ortaya konuluyor.
Bilinmeyen bir e-posta adresinden basın kuruluşlarının mail adreslerine gönderilen kayıtların en dikkat çeken yönlerinden biri ise, konuşan kişilerden birinin bizzat Süleyman Güder olduğunun teyit edilmesi oldu.
KALECİ UFUK ŞİMŞEK VE TEKNİK DİREKTÖR NAZIM AKTUNÇ ŞİKE SÜRECİNİN MERKEZİNDE
Üç ayrı ses kaydında şike organizasyonunun nasıl planlandığı ve yürütüldüğü açıkça ortaya çıkıyor. Kayıtlarda, MTG’nin kalecisi Ufuk Şimşek’in doğrudan bu girişimde yer aldığı anlaşılıyor. Ödeme süreci, pazarlıklar ve sahada oynamama karşılığında verilen paralar arasında adı net bir şekilde geçen Şimşek’in, sürece Nazım Aktunç’un yönlendirmesiyle dahil olduğu bilgisi veriliyor. MTG Teknik Direktörü Nazım Aktunç’un ise süreci baştan sona planlayan, onaylayan ve yöneten kişi olarak adı geçiyor. Aktunç’un hem futbolcuyla hem de aracı kişilerle temasta olduğu ve olayın her aşamasından haberdar olduğu ifade ediliyor.
SÜLEYMAN GÜDER PARASINI ALAMADI, ŞİKEYE KARIŞTIĞINI DOĞRULADI
Kayıtlarda yer alan Süleyman Güder’in ifadelerine göre, kendisi şike operasyonunda belirli futbolcularla temasa geçmiş, bu oyuncuların maçta görev yapmaması için para ödemesi yapmış ancak vaat edilen paraların önemli kısmı ödenmemiş. Parayı doğrudan Nazım Aktunç’un yönlendirmesiyle verdiğini söyleyen Güder, süreç sonunda ortada kaldığını, verilen sözlerin tutulmadığını ve yalnız bırakıldığını aktarıyor. Duygusal anlamda da büyük yıpranma yaşadığını belirten Güder’in, bu sürecin içerisinde kendi cebinden harcamalar yaptığı, ancak tüm sorumluluğun üzerine yıkıldığını ifade ettiği anlaşılıyor.
KULÜP BAŞKANI KORAL BOZKURT’UN ADI SIK SIK GEÇİYOR
Şike operasyonunun perde arkasında adı geçen bir diğer önemli figür ise MTG Kulüp Başkanı Koral Bozkurt. Kayıtlarda Bozkurt’un şikeden haberi olduğu ile ilgili ifadelerde bulunuluyor. Süleyman Güder’e ve Şimşek’e göre, Nazım Aktunç ve diğer kişiler, Koral Bozkurt’a durumu doğru anlatmadı. Doğru bilgi verilseydi, Bozkurt’un şike karşılığında vaat edilen doğru rakamı onaylayacağı ifade ediliyor. Bu da, Bozkurt’un süreçteki konumunu sorgulanır hale getiriyor.
TÜM ORGANİZASYON NAZIM AKTUNÇ ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLDÜ
Ses kayıtlarında, Nazım Aktunç’un hem şikenin planlayıcısı hem de uygulayıcısı olduğu belirtiliyor. Süleyman Güder, Aktunç’un defalarca kendisine ödeme yapılacağını söylediğini, futbolcuların yönlendirilmesini sağladığını ve sürecin kontrolünü tamamen elinde tuttuğunu öne sürüyor. Ancak işin sonunda sözünü tutmayan kişinin yine Aktunç olduğu belirtiliyor. Bu bağlamda Aktunç’un hem süreçteki başrolü hem de verdiği vaatleri yerine getirmemesi nedeniyle sorumluluğun onda olduğu vurgulanıyor.
OTEL GÖRÜŞMELERİ, PARA ALIŞVERİŞİ VE GİZLİ BULUŞMALAR: PLANLI BİR ŞİKE
Kayıtlarda geçen detaylar, olayın spontane değil, adım adım planlanan bir şike organizasyonu olduğunu ortaya koyuyor. Süreç, Lefkoşa’daki otel görüşmeleriyle başlamış, ardından gizli antrenman ziyaretleri, telefon görüşmeleri ve sözlü teyitlerle devam etmiş. Maçta oynamaması gereken oyuncular için belirli miktarlarda para teklif edilmiş, bir kısmı ödenmiş, ancak ödeme sürecindeki anlaşmazlıklar ilişkileri bozmuş. Paraların gecikmesi ya da hiç verilmemesi, sürece katılan isimler arasında ciddi gerilimlere yol açmış.
SÜLEYMAN GÜDER MAĞUSA’YA İKİ KEZ ÇAĞRILDI, SONUÇ YİNE ÇIKMADI
Kayıtlarda yer alan bir diğer önemli detay ise, Nazım Aktunç’un Süleyman Güder’i Mağusa’ya en az iki kez davet etmesi. İlkinde otelde buluşulduğu ve futbolcularla ilgili gerekli yönlendirmelerin yapıldığı, ikinci buluşmada ise yine sonuç alınamadığı aktarılıyor. Güder, sürecin sadece bir gün değil, birkaç gün boyunca devam ettiğini ve ısrarlı çağrılarla şekillendiğini belirtiyor.
KIBRIS TÜRK FUTBOL FEDERASYONU SESSİZLİĞİNİ SÜRDÜRECEK Mİ?
Yaşananlar, sadece bir maçta yaşanmış basit bir olaydan ibaret değil. Bu kayıtlar, Kıbrıs Türk futbolunda derin bir sistem sorunu olduğunu ortaya koyuyor. İddialarda adı geçen kişilerin aktif olarak görevlerine devam etmesi, federasyonun bu iddialar karşısındaki sessizliğini daha da sorgulanabilir kılıyor. KTFF’nin bu ses kayıtlarına kayıtsız kalıp kalmayacağı, hem kamuoyu hem de spor camiası tarafından merakla bekleniyor.
ŞİKE ARTIK İDDİA DEĞİL, BELGELENMİŞ BİR GERÇEK
Üç farklı ses kaydında yer alan detaylar, Süleyman Güder’in önceki açıklamalarını teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda şikenin tüm adımlarını, sorumlularını ve para ilişkilerini gözler önüne seriyor. Artık bu olay sadece bir iddiadan ibaret değil; organize edilmiş, konuşulmuş, planlanmış ve uygulamaya konulmuş somut bir gerçeklik halini almış durumda. Futbolun ahlaki temellerini sarsan bu skandalın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor.
Polisin talep etmesi durumunda ses kayıtları birçok sitede ve gazetenizde mevcut. Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun nasıl bir tavır sergileyeceği merak ediliyor!
