“FAŞİZME BOYUN EĞMEYECEĞİZ”
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, açıklamasında 3 Mayıs’ta “İrade Bizde” pankartı açanlara uygulanan polis müdahalesini hatırlattı:
“Eylem yapma, düşünce ve ifade özgürlüğü anayasal bir haktır. Anayasa’nın ve yasaların yok sayılması faşizmdir. Adayı saran yolsuzluk, rüşvet, soygun düzeni faşizmle korunmaya çalışılmaktadır.”
Eylem, halkın yoksullaştığını, çocukların konteynerlerde eğitim gördüğünü, buna rağmen saraylarda lüks içinde yaşayanların dokunulmazlıkla korunduğunu belirterek, “Bu ahlaksız faşist düzene karşı tek çaremiz örgütlü mücadeledir” dedi.
“BAŞÖRTÜSÜ DEĞİL, SİYASAL İSLAM DAYATMASINA KARŞIYIZ”
Eylem, hükümetin dini değerler üzerinden toplumu kutuplaştırmaya çalıştığını savundu.
“Biz kız çocuklarımızın bedenleri üzerinden AKP’nin bize siyasal İslam dayatmasına karşı çıkıyoruz. Kız çocuklarımızı siyasete alet ettirmeyeceğiz. 100 örgüt ve 11 sendikanın laik eğitim ve laik toplum talebi vardır.”
“BU ÜLKEDE LAİKLİK, HOŞGÖRÜ VE ATATÜRK KOKAR”
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş ise, Erdoğan’ın “marjinal” açıklamalarına şu yanıtı verdi:
“Bu ülkede bahçemiz çiçek, laiklik ve hoşgörü kokar. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlara ‘iki ayyaş’ diyenlerin bize ‘marjinal’ demesi normaldir. Bu, Atatürk’e saygı duyan Kıbrıs Türk halkının iradesidir.”
Maviş, eylem yapan öğretmenleri hedef alanların faşizan zihniyetle hareket ettiğini vurguladı:
“Bizim başka ülkede gözümüz yok, biz bu ülkede kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz.”
“BU ÜLKE BİZİMDİR, BU GAYE HEPİMİZİN ORTAK MÜCADELESİDİR”
KİEF ve KTAMS Başkanı Güven Bengihan, “İfade özgürlüğünü kullananlara yönelik bu orantısız müdahale anayasaya aykırıdır” diyerek sözlerine başladı.
“Evet, bugün yine buradayız. Gelsin polis yine tutuklasın. Ama unutmasınlar: Bu memleket bizim. Bizim isyanımız da bundandır.”
Bengihan, hükümetin kendilerinden korktuğunu söyleyerek, “35 kişi değiliz. 100 örgüt, binlerce insanız. Faşizme karşı yılgınlık yok, direniş var” dedi.
“KÜLLİYE AÇILIRKEN BİZLER GÖZALTINA ALINDIK”
Avukat Tacan Reynar, eyleme katılan bir hukukçu olarak yaşananları şöyle değerlendirdi:
“3 Mayıs’ta külliye açılırken bizler anayasal hakkımız olan gösteri hakkımızı kullandık. Ancak polis müdahalesiyle gözaltına alındık. Bu bir yüzleşmedir. İnsan hakları, ifade özgürlüğü bir günde çiğnendi.”
Reynar, 4 ayrı suçlamayla yargılanmak üzere dava açıldığını söyleyerek, “Bu sadece bir gözaltı değil, doğrudan bir tutuklama süreciydi. Polis görevinden men etmekle bile suçlandık. Ancak her şey kayıtlı, dava açacağız” dedi.
“3 MAYIS: FAŞİZMİN SEMBOLÜ OLARAK TARİHE GEÇTİ”
Selma Eylem, 3 Mayıs’ın sadece bir tarih değil, sistematik baskının simgesi haline geldiğini söyledi:
“Bu ülkede demokratik hakkını kullananlara uygulanan şiddet, 3 Mayıs’ı faşizmin simgesi yaptı. Biz mücadelemize devam edeceğiz.”
“KÜLLİYELER YAPILIYOR, ÇOCUKLAR KONTEYNERDE OKUYOR”
Burak Maviş, polis müdahalesinin Erdoğan’ın ziyaretine denk getirilerek yapıldığını belirtti:
“Hükümet, konuk Cumhurbaşkanı’nın arkasına saklanarak faşizan bir uygulamaya adım attı. Külliyelerin açıldığı bir ülkede çocuklarımız konteynerlerde eğitim görüyor. Bu anlayış kabul edilemez.”