Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili, Meclis Genel Kurulu’nda Fiberoptik Altyapı Protokolü üzerine yaptığı konuşmada sert eleştirilerde bulundu.
Vekil, protokolün “toplumda uzun yıllar tartışılacak, ekonomik ve siyasal açıdan son derece tehlikeli bir belge” olduğunu belirterek, hükümeti “art niyetli, halkın sırtına 25 yıllık yük bindiren bir anlaşmaya imza atmakla” suçladı.


“TOPLUMU GEREN VE TEDİRGİN EDEN BİR PROTOKOL”

Konuşmasında protokolün sadece teknik bir düzenleme değil, toplumsal etkileri olan bir karar olduğuna dikkat çeken CTP’li vekil şu ifadeleri kullandı:

“Bu imza toplumda çok uzun süre konuşulacaktır.
Size oy veren seçmenler dâhil, herkesin içinde huzursuzluk, tedirginlik ve güvensizlik yaratmıştır.
Seçimin hemen ardından, seçim sürecinde gizlenmiş bir protokolü yürürlüğe koydunuz. Bu halkın iradesine ve güvenine ihanettir.”

Vekil, protokolün seçim öncesi açıklanmayarak gizli tutulduğunu, yalnızca sonuçlar garanti altına alındıktan sonra kamuoyuna duyurulduğunu da vurguladı.


“BU BİR CEHALET DEĞİL, ART NİYETTİR”

Eleştirilerini sertleştiren milletvekili, protokolün “bilgisizlikle” değil, “bilinçli bir şekilde, yerli işletmeleri dışlama amacıyla” yapıldığını söyledi:

“Bu sadece iş bilmezlikle açıklanamaz.
Bu, bu ülkede yaşayan insanlara karşı art niyetle atılmış bir adımdır.
Yerli sermayeyi hor gören, halkın cebinden 25 yıl boyunca para çekmeye programlanmış bir sömürü düzeni kurulmuştur.”


“MERKEZ BANKASI’NI KALKAN OLARAK KULLANDINIZ”

Milletvekili, hükümetin konuyla ilgili sorumluluğu Merkez Bankası’na yıkmaya çalıştığını belirterek şu sözleri sarf etti:

“Merkez Bankası’nın bu protokolde bir suçu yoktur.
Banka, hükümetin sunduğu teyide muhtaç veriler üzerinden hesaplama yapmıştır.
Tıpkı geçmişte Emrullah Turanlı’nın şirketiyle yapılan 59 milyon Euro’luk bağış işinde olduğu gibi, şimdi de aynı manipülasyon tekrarlandı.”


“30 MİLYON DOLARLIK YATIRIMI 130 MİLYON DOLARA ÇIKARDILAR”

CTP’li vekil, komite aşamasında yapılan maliyet analizlerine de dikkat çekerek, proje bedelinin bilinçli şekilde şişirildiğini iddia etti:

“Komitede 30 milyon dolarlık fizibilite konuşuluyordu.
Ancak sonradan birileri çıktı, ‘hayır bu iş 130 milyon dolar yatırım gerektirir’ dedi.
Yani halkın cebinden çıkan bedel dört katına çıkarıldı.
Oysa ihaleye çıkılsaydı, 150 bin haneye ulaşacak altyapının maliyeti hane başına 250 dolar olacaktı.
25 yıllık sözleşmede yıllık maliyet hanebaşı yalnızca 10 dolardı.
Yani teknik olarak bu işin gerçek bedeli aylık 1 dolar civarındaydı.”


“YERLİ ŞİRKETLER BU İŞİ YAPABİLİRDİ”

Vekil, KKTC’de hâlihazırda Yeşilırmak’tan ülke geneline kadar uzanan binlerce kilometrelik fiberoptik altyapının yerli şirketler tarafından kurulabildiğini hatırlattı:

“Bu kapasiteye sahip mühendislerimiz, firmalarımız varken, 25 yıllık bir tekel hakkını yabancı bir şirkete vermek ihanettir.
Üstelik ihaleye çıkılmadan, kamu yararı ve rekabet ilkeleri hiçe sayılarak yapılmıştır.”


“HALKIN KANINI EMECEK, EKONOMİK TESLİMİYET BELGESİ”

Konuşmasının sonunda milletvekili, protokolün ülkenin dijital egemenliğini tehlikeye attığını vurguladı:

“Fındıkkıran Balesi” Lefkoşa’da Sahne Alıyor
“Fındıkkıran Balesi” Lefkoşa’da Sahne Alıyor
İçeriği Görüntüle

“İnternet bir haktır. Siz bu hak üzerinden halkın kanını emecek bir düzen kuruyorsunuz.
Bu, ekonomik bağımsızlığın, yerli üretimin ve dijital egemenliğin devridir.
Bu protokol, sadece bugünün değil, 25 yılın yıkımı olacaktır.”