“HER YER ÖZELLEŞTİRİLDİ, ÖNEMLİ OLAN KİMİN YÖNETTİĞİ”
Şahali, devlet kurumlarının büyük ölçüde özelleştirildiğini ve TÜK’ün yönetiminde yer alan bazı isimlerin kurum faaliyetleriyle ilgisiz kişiler olduğunu savundu. Çiftçiler Birliği ve Ziraat Mühendisleri Odası temsilcilerini ayrı tutarak, diğer yönetim kurulu üyelerinin yetkinliği konusunda soru işaretleri olduğunu belirtti.
“ANAYASA ÜSTÜ YETKİLERLE DONATILMIŞ BİR KURUM”
TÜK’ün ihalesiz alımlar yapma konusunda adeta yasaların üstünde bir yetkiye sahip hale getirildiğini söyleyen Şahali, yönetim kurulu üyelerinin kim olduğu ve nasıl atandığı konusunda ciddi eksiklikler bulunduğunu dile getirdi.
BAŞSAVCILIK GÖRÜŞÜNE DİKKAT ÇEKTİ
Şahali, elinde bir Başsavcılık görüşü bulunduğunu belirterek, bu belgenin 5 Ocak 2023 tarihli ve Yüksek İdari Mahkemesi’nin 149-2022 sayılı dava dosyasına dayandığını açıkladı. Söz konusu görüşe göre, bir kurumun yönetim kuruluna bakanlık adına atanan kişilerin kamu görevlisi olması gerektiği ifade ediliyor.
“HÜKÜMET, BAŞSAVCILIK GÖRÜŞÜNÜ CİDDİYE ALMIYOR”
Hükümetin bu uyarıları dikkate almadığını belirten Şahali, “Sorarsanız yasa da anayasa da umurlarında değil. Başsavcılık görüşü kimsenin umurunda değil” diyerek sert eleştirilerde bulundu. Yönetim kurullarındaki usulsüz atamaların ve ihalesiz alımların hukuki olarak sorgulanması gerektiğini vurguladı.
