"Sağlık çalışanlarının sorunlarına karşı Sağlık Bakanlığı’nın duyarsız kaldığı” gerekçesiyle, basın açıklaması yaptı

Kamu sağlık kurumlarında örgütlü sendikalar olan Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ve Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN), “sağlık çalışanlarının sorunlarına karşı Sağlık Bakanlığı’nın duyarsız kaldığı” gerekçesiyle, sorunlara dikkat çekme ve uyarma amacıyla basın açıklaması yaptı. Sağlık Bakanlığı önünde yapılan açıklamada, pandemi sürecinde risk altında çalışan sağlık personelinin yaşadığı sıkıntılar anlatılarak, bu sıkıntıları çözmek adına sendikaların talepleri sıralandı. Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ) de açıklamaya destek verdi. TIP-İŞ Başkanı Dr. Mustafa Taşçıoğlu, söz alarak, talepleri üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından bir kriz masası oluşturulduğunu ve pazartesi ilk toplantılarını yapacaklarını ancak bu masada doktorların yanında diğer sağlık çalışanlarını temsil eden örgütlerin de yer alması gerektiğini söyledi. Taşçıoğlu, “Bu masada tüm sağlık çalışanlarının temsil edilmesi olmazsa olmazımızdır” dedi. ATAN: “RİSK ALTINDA ÇALIŞAN ARKADAŞLARIMIZIN RİSK ÖDENEĞİNE İLİŞKİN HİÇBİR ADIM ATILMADI” KAMUSEN Başkanı Metin Atan, Bakanlık önünde yaptığı konuşmada, pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının sıkıntılarının bir o kadar daha arttığını, ancak Sağlık Bakanlığı’nın sıkıntılarını çözmek adına atılması gereken adımları atmadığını öne sürdü. Atan, “Gerekli adımların atılmaması durumunda, biz gerekli adımları atacağız” ifadelerini kullandı. Özellikle, çalışanlarının risk oranlarında son 2 yılda büyük artış yaşandığına dikkat çeken Atan, risk ödeneğine ilişkin hiçbir gelişme yaşanmadığını ileri sürdü. Atan, bunun yanında, sağlık çalışanlarına altı aydan beri ek mesailerin ödenmediğini, Bakanlık tarafından alınması gereken üniformaların halen alınmadığını ve “insafsızca” görevlendirmeler yapıldığını öne sürdü. BENGİHAN: “SAĞLIK ÇALIŞANLARINA DEĞER VERİLMELİ, ÇALIŞANLAR ARASINDA ADALETSİZLİK GİDERİLMELİDİR” KTAMS Başkanı Güven Bengihan ise, Sağlık Bakanlığı tarafından alınan “yanlış ve partizanca” kararlar sonucunda, “sağlık hizmetlerinin kaosa sürüklendiğini, sağlık çalışanlarının ödüllendirilmesi gereken pandemi süresince cezalandırdıklarını” söyledi. Bengihan, “Seçime odaklanan siyasilerin, sağlık çalışanları arasında ayrımcılık yaptığını, kronik hastaların hizmet gördüğü birimlerde eksiklikler varken, sağlık ocaklarına ihtiyaç fazlası görevlendirmeler yapıldığını” ileri sürdü ve çalışanlar arasında ayrımcılığın giderilmesi ve sağlıkla siyasetin karıştırılmaması çağrısında bulundu. “Seçimlerle uğraşmayı bırakın, halkın derdi geçim” diyen Bengihan, sağlıkta yaşanan sıkıntıların daha da büyümemesi ve eşit, adaletli, sürdürülebilir bir sağlık sistemi talep etti. Bengihan, ardından, Sağlık Bakanı Ali Pilli’ye atfen, Bertolt Brecht’in “İyi Adama Bir İki Soru” şiirini okudu. TALEPLER Ortak açıklamadaki talepler şu şekilde ifade edildi: “Kamu sağlık çalışanlarına risk ödeneği verilmesi için gerekli yasal düzenleme geciktirilmeden yapılmalıdır. 7-24 hasta ile temas halinde olan hemşirelere ‘görev ödeneği’ verilmesi için yasal düzenleme yapılmalıdır. Sağlık çalışanlarının altı aydan beri ödenmeyen ek mesaileri en kısa zamanda ödenmelidir. 2017 yılında bakanlıkta teknik kurulda hazırlanan vardiya ve rotasyon tüzüğü ivedi olarak Bakanlar Kurulundan geçirilmelidir. Üniforma giyme zorunluluğu olan hemşirelere tüzük gereği Sağlık Bakanlığı’nın her yıl üniforma alması gerekmektedir. Bu ihtiyaç derhal giderilmelidir. Mağusa ve bölgesinde ikamet edip Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde vardiyalı çalışan hemşirelerin otobüs (servis) sorunu her yıl tekrarlanmaktadır. Ulaşıma yapılacak yardım Sağlık Bakanlığı bütçesine eklenerek kalıcı çözüm bulunmalıdır. Özellikle hemşirelerin motivasyonunu çok olumsuz etkileyen partizanca görevlendirmelere derhal son verilmeli, ihtiyaç olan yerlere personel istihdamı yapılmalıdır. Hastanelerimizde teknik donanım açısından büyük eksiklikler vardır. Bu eksiklikler acilen giderilmelidir. Uzun bir süreden beri yaşanan ilaç eksikliği nedeniyle hastalar mağduriyet yaşamaktadır. Kanser hastalarının ilaçlarının dahi bulunmadığı günler yaşıyoruz. En temel insan hakkı olan sağlıklı yaşam hakkının sağlanması devletin en temel görevidir.”