Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Gazimağusa İlahiyat Koleji Protokolü tartışılırken söz alan CTP Milletvekili Sami Özuslu, hükümeti toplumun iradesini hiçe saymakla suçladı.
Özuslu, 25 gün önce halkın sandıkta çok net bir mesaj verdiğini belirterek:
“Toplum, gerilim ve kutuplaştırma siyasetinin tamamını reddetti.
Halk size ‘git’ dedi ama siz hâlâ bu mesajı anlamamakta ısrar ediyorsunuz.” dedi.
“ESKİLERİN DEYİMİYLE: HEPSİ BİTTİ, LEĞEN ÖRTÜSÜ EKSİK!”
Özuslu, hükümetin öncelik sırasını tamamen kaybettiğini belirterek ülkenin gerçek sorunlarını sıraladı.
“Yollarımız yol değil. Dağ yolu can alıyor.
Okullar konteyner dolu, deprem dayanıklılığı tartışmalı.
Hastaneler yarım, Girne Hastanesi yıllardır açılamıyor.
Lefkoşa’daki yeni hastane bir kürek beton görmedi.”
Tüm bunların ortasında hükümetin ülkeyi “leğen örtüsü” misali gereksiz işlerle oyaladığını söyleyen Özuslu:
“Leğen örtüsüne gelene kadar bu memlekette yığınla sorun var.
Ama siz bunların hiçbirini umursamıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
“HASTANELER YARIM, İLAÇ YOK, EKONOMİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA”
Özuslu, hükümetin temel hizmetlerde başarısız olduğunu vurguladı:
Vatandaşın ilaca erişemediğini,
Yoksulluğun kötü yola iten bir noktaya geldiğini,
Güvenlik sorunlarının tedirginlik yarattığını,
Silahlı saldırıların arttığını,
Altyapı sorunlarının çözülemediğini söyledi.
“Sosyal devlet dediğiniz şey çökmüş durumda.
Halkın yaşam hakkı bile tehdit altında.” diye konuştu.
“BU MEMLEKETTE TÜM KESİMLERİ KARŞINIZA ALMAYI BAŞARDINIZ”
Özuslu, geçtiğimiz hafta tartışılan fiber altyapı protokolünü örnek göstererek hükümetin tüm paydaşları dışladığını söyledi:
“Telekom çalışanlarını kızdırdınız.
İnternet servis sağlayıcılarını karşıya aldınız.
İki GSM operatörünü bile karşınıza almayı başardınız.
Çünkü kimseye danışmadınız.”
Aynı yöntemin şimdi de eğitim alanında uygulandığını ifade etti.
“EĞİTİM BAKANLIĞI KENDİ GÖREVİNİ BİR PROTOKOLLE RAFA KALDIRDI”
Gazimağusa’ya yapılması planlanan ilahiyat kolejiyle ilgili protokolün altındaki imzanın Eğitim Bakanı’na ait olduğunu hatırlatan Özuslu, protokolde bakanlığın neredeyse tüm yetkilerinin sınırladığını söyledi:
“Bu protokol, Eğitim Bakanlığı’nı eğitimden tamamen çekiyor.
Bakanlığa sadece bürokratik işler, altyapı ve kamulaştırma görevleri bırakılmış.”
Özuslu, protokolde eğitim içeriklerine dair tek belirleyici makamın Türkiye Cumhuriyeti olduğunu vurguladı:
“Bir kuaför kursu bile açılırken Eğitim Bakanlığı’ndan izin alınırken, ilahiyat koleji kurarken Türkiye ile istişareyi temel düzen haline getiriyorsunuz.
Bu kabul edilemez.”
“GAZİMAĞUSA’DA KAÇ KİŞİYLE GÖRÜŞTÜNÜZ? KAÇ ÖĞRETMEN, KAÇ VELİ?”
Özuslu, hükümete yönelttiği kritik soruları sıraladı:
Gazimağusa’daki okul aile birlikleriyle toplantı yapıldı mı?
Öğretmenlerin görüşü alındı mı?
Müdürler ne diyor?
Halkın ihtiyaç analizi nedir?
Namık Kemal Lisesi tamir edilse hâlâ ihtiyaç var mı?
“Hiç kimseye danışmadınız.
Kendi bürokratlarınıza bile sormadınız.
Bu toplumun iradesini yok sayarak okul yapmaya kalkıyorsunuz.”
“HALK SİZİ SANDIKTA UYARDI: BU YETKİ SİZE ARTIK VERİLMEDİ”
Özuslu, hükümetin aldığı oy oranının açık bir mesaj olduğunu belirterek:
“19 Ekim’den sonra bu ülkeye uzun vadeli kararlar dayatma yetkiniz kalmamıştır.
Halk bu yetkiyi sizden aldı.”
Konuşmasının sonunda ise milletvekillerine çağrıda bulundu:
“Bu toplumun geleceğini ilgilendiren konularda inat etmeyin.
Yarın öğretmenlerle, velilerle, uzmanlarla birlikte konuşalım.
Halka rağmen siyaset yapılmaz.”





