Karpaz ÖÇKB’de Çevre Felaketi: Devlet Buldozeri Birinci Derece Koruma Alanını Tahrip Etti
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin en hassas ekosistemlerinden biri olan Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi, 15 Kasım 2025 Cuma günü büyük bir çevre skandalına sahne oldu. Birinci derece koruma statüsüne sahip Afendrika plajı ve çevresinde, Orman Dairesi’ne ait bir buldozerin geniş bir alanı sıyırarak bitki örtüsünü yok ettiği ortaya çıktı.
YÜZLERCE YILLIK AĞAÇLAR DÜMDÜZ EDİLDİ
Bölgede zeytin ağaçları, şinya (yaban inciri) ve bölgeye özgü birçok bitki türünün bulunduğu alanın tamamen düzleştirildiği tespit edildi.
Koruma alanında bir otun dahi sökülmesi yasakken, geri dönüşü olmayan bir tahribatın gerçekleşmiş olması hem doğaseverleri hem de çevre örgütlerini ayağa kaldırdı.
Görgü tanıkları, kazı yapılan alanın genişliğine dikkat çekerek yaşanan tahribatı “tam bir çevre katliamı” olarak nitelendirdi.
TESADÜFEN ORTAYA ÇIKTI: KURUMLAR SESSİZ
Olay, bölgeden geçen duyarlı vatandaşların tesadüfen fark etmesiyle ortaya çıktı. Vatandaşlar durumu derhal:
-
Çevre Koruma Dairesi’ne,
-
Orman Dairesi’ne
bildirdi ancak her iki kurumdan da tatmin edici bir açıklama gelmedi. Şu ana kadar olayla ilgili herhangi bir idari işlem başlatıldığına dair bir bilgi de paylaşılmadı.
Bu sessizlik, kamuoyunda daha büyük bir tepkiye yol açtı.
VATANDAŞLARIN SORDUĞU KRİTİK SORULAR
Olayın ardından yurttaşlar ve çevre savunucuları şu sorulara yanıt bekliyor:
-
Birinci derece koruma alanında devlet iş makinesi mesai saatleri içinde nasıl çalıştırıldı?
-
Buldozer hangi makamın talimatıyla oraya gönderildi?
-
Bu tahribata kim izin verdi, kim göz yumdu?
-
Koruma statüsündeki bir bölgede devlet ekipmanı izinsiz nasıl kullanılabildi?
Bu soruların yanıtsız kalması, olayın üzerinin örtülmeye çalışıldığı yönündeki endişeleri artırıyor.
ÇEVRE ÖRGÜTLERİ HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATIYOR
Çevre örgütleri, tahribatın peşini bırakmayacaklarını duyurdu. Bölgenin korunması için gerekli tüm yasal girişimlerin başlatılacağını açıklayan örgütler, yetkili kurumlara acil, net ve şeffaf bir açıklama yapma çağrısında bulundu.
Doğaseverler ve sivil toplum kuruluşları, olayın bir “yanlışlık” ya da “bilgi eksikliği” ile açıklanamayacak kadar ciddi olduğunu vurguluyor.




