SILA USAR İNCİRLİ: “HALK DEĞİŞİM DEDİ, ÖZGÜRLÜK VE BİRLEŞMEYİ SEÇTİ”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Dr. Sıla Usar İncirli, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada 19 Ekim Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin “Kıbrıs Türk halkının değişim iradesini güçlü şekilde ortaya koyduğunu” söyledi.
“Kıbrıs Türk halkı baskıya karşı özgürlüğü seçti”
İncirli, seçim sonuçlarının yalnızca bir tercih değil, aynı zamanda toplumsal bir mesaj olduğunu dile getirdi:
“Bölünmeye karşı birleşmeyi, baskıya ve korkulara karşı özgürlüğü, kavgaya karşı uzlaşmayı seçti bu halk.”
CTP’li vekil, halkın şeffaflık, adalet, temiz siyaset ve hesap verebilirlik talebini net şekilde ortaya koyduğunu vurguladı:
“Avantaj, rüşvet ve siyasi rant dönemi kapanmıştır. Halk bu defteri kapatmıştır.”
İLAÇ KRİZİ: “TÜRKİYE BİZİ YABANCI ÜLKE STATÜSÜNE ALDI” İDDİASI
İncirli konuşmasının devamında ilaç yokluğu konusuna dikkat çekti ve hükümeti krizi inkâr etmekle suçladı:
• Küresel tedarik sorunlarının yaşandığını kabul etti
• Ancak KKTC’de durumun daha ağır olduğunun altını çizdi
En çarpıcı iddiası ise şu oldu:
“Artık Türkiye’den doğrudan ilaç ithal edemiyoruz.
Türkiye bizi yabancı ülke statüsüne aldı ve ihracat izni vermiyor.”
Bu durumun ilaçlara erişimi ciddi şekilde zorlaştırdığını söyleyen İncirli, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) KKTC’ye gönderilecek her ilacı kendi iç piyasasının durumuna göre değerlendirdiğini belirtti:
“Türkiye’de ilacın piyasasında eksiklik varsa biz o ilacı alamıyoruz.
Bu, halk sağlığını tehdit eden kritik bir konudur.”
YEŞİL REÇETE VE DENETİM SORUNU
Psychiatri ve nörolojik rahatsızlığı olan hastaların yaşamsal ilaçlara erişimde büyük zorluklar yaşadığını söyleyen İncirli, “denetim yapılmadığı için” yeşil reçeteye tabi ilaçların girişinin neredeyse durduğunu ifade etti.
“Bu ülke, ilaç krizini kabul etmeli ki çözebilsin.
Yok sayarak kimseyi kurtaramazsınız.”
“Gereken adımlar ivedi atılmalı”
İncirli, hükümeti hem Türkiye ile ilaç ihracatı prosedürünü yeniden düzenlemeye hem de alternatif tedarik yolları oluşturmaya çağırdı:
“Aksi halde hem biz hem de nesillerimiz bu krizden ağır şekilde etkilenmeye devam edeceğiz.”




