Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğluoğlu, güncel gelişmelerle ilgili Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirmelerde bulundu.

 “İngiliz Büyükelçisi Irfan Siddiq’ın Kıbrıs konusuyla ilgili haddini aşan görüşler ortaya koymayı adeta bir alışkanlık haline getirdiğini” söyleyen Ertuğruloğlu, “Son açıklamasıyla Siddiq, ‘Kıbrıs Türklerinin müzakere masasına dönmek için teşvik aradığını’ ve ‘Kıbrıs Rum tarafında müzakere masasına dönme iradesi bulunduğunu’ iddia etmekle Kıbrıs konusunda bilgi, niyet, vizyonunun ne kadar yanlış olduğunu göstermekte ve muhatap alınacak birisi olmadığını kanıtlamaktadır” dedi.

Siddiq’ın Kıbrıs konusundaki gerçekleri çarpıtma çabasında olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyleyen Ertuğluoğlu, “Büyükelçi’yle Kıbrıs konusundaki vizyonumuzu defaatle paylaşmış olmamıza karşın, kendisinin Kıbrıs Türk tarafının iradesinde ‘esneklik’ olduğuna inandığını ifade etmesi ve böylece ülkemizin tez ve politikalarını bizden daha iyi bildiğini iddia etmesi hadsizliktir” şeklinde konuştu.

Dikmen’de altyapı çalışmaları başlatıldı Dikmen’de altyapı çalışmaları başlatıldı

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Siddiq’in Kıbrıs konusundaki görüşlerini empoze etmeyi hedefleyen bu yaklaşımı ayrıca, eski İngiliz sömürge zihniyetini çağrıştırmakta olup, kabul edilemezdir. Hatırlatmakta fayda görüyoruz ki, Büyükelçi’nin görüşleri her ne olursa olsun ve gündemi her ne kadar değiştirmeye çalışırsa çalışsın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen Devleti’dir ve öyle kalacaktır. Aklını da, tavsiyelerini de, görüşlerini de kendine saklasın, bizim bunların hiçbirine ihtiyacımız yoktur”

“Federasyon formülü temelinde bir müzakere sürecine dönülmesi asla mümkün değildir. Sayın Holguin’e bu konudaki görüşümüz net bir şekilde izah edilecektir”

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, BM Genel Sekreteri tarafından atanan Kişisel Temsilci Maria Angela Holguin’in Ada’ya yaptığı ilk ziyareti de değerlendirdi.

Holguin’in, 30 Ocak’ta her iki tarafla görüşmeler yaparak görevine resmen başladığını kaydeden Ertuğruloğlu, Türk tarafının Kişisel Temsilci atanmadan önce de, kendisinin altı ayı aşmayacak bir süre içinde, Ada’da iki taraf arasında yeni bir müzakere sürecine başlanmasına yönelik ortak bir zemin bulunup bulunmadığıyla ilgili çalışmalar yürütmesi kaydıyla atanmasına rıza verdiğini hatırlattı.

Ertuğruloğlu, “Bu çerçevede, Kıbrıs Türk tarafı, Kıbrıs konusunda yaşanan çıkmazın aşılabilmesi için ortaya koyduğu yeni vizyon ışığında, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmesini müteakip Ada’daki iki Devlet’in iyi komşuluk ilişkileri içinde yeni bir işbirliği modeline girmesini desteklediğini Kişisel Temsilciye her fırsatta aktaracaktır” ifadelerini kullandı.  

Holguin’in, Kıbrıs konusuyla ilgili farklı görüşlere sahip her kesimden temsilcilerle görüşmesinin önem arzettiğini hatırlatan Ertuğruloğlu, Kolombiyalı diplomatın sadece bir kesimin görüşlerini dinleyerek çıkarımlara varmasının veya genel resmi görmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti.

Dışişleri bakanı Ertuğruloğlu, “Bir kez daha vurgulamakta fayda vardır ki Ada’daki taraflar arasında elli yılı aşkın bir süre devam eden ve 2017 yılında Crans-Montana’daki müzakere sürecinin çökmesiyle birlikte ‘tükenmiş’ olarak ilan ettiğimiz ‘federasyon’ formülü temelinde bir müzakere sürecine dönülmesi asla mümkün değildir. Kıbrıs Türk tarafı federasyon modelinden rızasını çekmiştir. Sayın Holguin’e bu konudaki görüşümüz net bir şekilde izah edilecektir” vurgusunda bulundu..

“BM Güvenlik Konseyi, taraflar arasındaki statü eşitsizliğinin ve statükonun adeta koruyucusu haline gelmiştir”

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün Ada’daki görev süresinin bir yıl süreyle uzatılmasına ilişkin alınan son BM Güvenlik Konseyi kararını da bir kez daha eleştirdi.

BM Güvenlik Konseyi kararının, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu sefer de Kıbrıs Türk tarafının rızası aranmaksızın alınmasını kabul etmediklerini vurgulayan Ertuğruloğlu, “Ada’daki iki ayrı egemen eşit Devlet olduğu gerçeğini yok saymaya devam eden BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs konusunun özünü teşkil eden taraflar arasındaki statü eşitsizliğinin ve statükonun adeta koruyucusu haline gelmiştir” dedi.

Ertuğruloğlu sözlerini şöyle noktaladı:

“Kıbrıs konusunda yaşanacak herhangi bir gelişme, Ada’daki gerçeklerin ve Kıbrıs Türk tarafının yeni vizyonunun kabulünden geçmektedir. Uluslararası toplum Ada’da iyi komşuluk ilişkileri temelinde bir işbirliği ortamı yaratılmasını samimiyetle istiyorsa, bunun ancak mevcut iki Devlet’in egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü temelinde gerçekleşebileceğini idrak etmesinin zamanı çoktan gelmiştir”