Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da kürsüde söz alarak, Kıbrıs Türk halkına uygulanan ayrımcılık ve Kıbrıs sorununa konulan yanlış teşhise değinerek, farklı platformlarda defalarca kez Kıbrıslı Türklerin yaşadığı sorunların anlatıldığını söyledi.

Holguin’in görevinin iki tarafın müzakere etmesini gerektirecek ortak zemin olup olmadığını aramak olduğunu dile getiren Ertuğruloğlu, görevinin üçlü veya beşli görüşme önerisi yapmak olmadığını kaydetti.

Holguin’in talepkar politikasının esas sahibinin İngiltere olduğunu belirten Ertuğruloğlu, İngilizlerin neden bu kadar ısrar ettiğini sorarak, dik duruşlu politikalarını yıpratmaya yönelik oyun oynandığını söyledi.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusunda 60 yıldır konuşulmayan konu kalmadığını dile getirerek, Holguin’in 6 aylık görev süresinin sona ermesinin yakın olduğunu dolayısıyla süreyi uzatmak amaçlı oyun oynandığını belirtti.  

Erhürman’ın üçlü görüşmede eşitlik olduğunun ortaya çıkacağını söylediğini belirten Ertuğruloğlu, “Yapmayın ne eşitliği, gerçekten eşitlik olsa 60 yılda bir anlaşma çıkardı. Hala eşitliğin olmadığı ortamlarda göstermelik eşitlik oyunu oynamamızı istiyorsunuz. Oynamıyoruz. İma yoluyla egemenliği de kabul etmiyoruz” diye konuştu.

Ertuğruloğlu, Rum tarafının federal ortaklık kurma niyeti olmadığını, dünyaya da onların samimi olmadığının defalarca kez gösterildiğini dile getirerek, “BM 60 yılımızı çaldı” dedi.

EÖP: "Mülkiyet sorunu, Rum tarafının tutuklamalarıyla çözülmeyecek" EÖP: "Mülkiyet sorunu, Rum tarafının tutuklamalarıyla çözülmeyecek"

Rum tarafının kaybedecek hiçbir şeyi olmadığını, Kıbrıslı Türklerin ise yıllarının çalındığını söyleyen Ertuğruloğlu, BM’nin verdiği hangi sözü yerine getirdiğini sordu.

“Tozpembe gözlüklerle bu konuya bakamayız” diyen Ertuğruloğlu, BM, AB veya diğerlerine güvenerek risk alamayacaklarını belirtti.

Ertuğruloğlu, Holguin’in görevinin iki tarafın müzakere etmesine ortak zemin olup olmadığını tespit etmek olduğunu, görüşme önerisi getirme yetkisi bulunmadığını belirtti.

Tanınmamanın bir devletin yok olduğu anlamı taşımadığını dile getiren Ertuğruloğlu, “Bir devlet tanınmıyor diye bu onun yok olduğu anlamı taşımaz” dedi.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türkünün maruz bırakıldığı vahşetin BM Barış Gücünün adada bulunduğu süreçte yaşandığını söyledi.

Toprak bütünlüğü ve tek egemenliği olan hiçbir yapıya onay vermeyeceğini söyleyen Ertuğruloğlu, ‘Rum kabul etmeyecek’ diye egemen devletten geri adım atma vizyonları bulunmadığını belirtti.

“AB’ye mi güveneceğiz” diye soran Ertuğruloğlu, Türkiye üye olmadığı sürece Kıbrıslı Türklerin AB talebi olmadığını, hayal görerek bir yere varılamayacağını belirtti.

Şimdiki politikanın temelinin, Rum devletinin adadaki tek egemen devlet olduğu iddiasının ortadan kaldırılması olduğunu dile getiren Ertuğruloğlu, Kıbrıs Cumhuriyetinin, Kıbrıs Cumhuriyeti değil Rum devleti olduğunu, bu anlayış devam ettirildiği sürece hiçbir görüşmenin en ufak bir anlamı olmadığını kaydetti.

Ertuğruloğlu, dik duruşlu bir politika izlediklerini, adanın gerçekleri temelinde bir sayfa açılması gerektiğini söyleyerek, diyalog, müzakere ve temasın yıllarca denendiğini bunu en fazla savunan Talat ve Akıncı’nın da sözlerinin ortada olduğunu belirtti.

Ertuğruloğlu, diplomaside görüşmenin gerektiğinin doğru olduğunu, diyaloğa kapalı taraf olmadıklarını ama zaman harcama yönünde diyaloga açık olmadıklarını kaydetti.

Holguin’in görev süresini aşmaya çalıştığını, amacın Kıbrıs Türk tarafını izlediği politikadan geri adım attırmak olduğunu söyleyen Ertuğruloğlu, Holguin’den beklediklerinin BM Genel Sekreterine ortak zemin yoktur diye rapor vermesi olduğunu belirtti.

“Holguin görevini haddini aşan işlere bulaşmasın” diyen Ertuğruloğlu, tek seçeneğin Rumlarla bir ortaklığa girmek olduğuna yönelik görüşü kabul etmediklerini kaydetti.