Erhürman, düşünce özgürlüğünün Kıbrıs Türk halkı için yalnızca Anayasa’da tanımlı bir hak değil, yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti.
"ŞİDDET İÇERMEYEN GÖSTERİYE POLİS MÜDAHALESİNE TEPKİ"
Erhürman, Erdoğan’ın ziyareti sırasında düzenlenen şiddet içermeyen bir gösteriye yönelik polis müdahalesini eleştirdi. Müdahaleyi “hukuki, meşru ve doğru bulmadığını” ifade etti.
"DİYALOG YERİNE MONOLOG OLMASI SORUNLU"
Türkiye-KKTC ilişkilerinde diyaloğun esas olması gerektiğini vurgulayan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının iradesi ekseninde oluşan yönetsel boşluk nedeniyle bu diyaloğun şu an mümkün olmadığını söyledi.
“YENİ MÜZAKERE EGEMEN EŞİT İKİ DEVLET ARASINDA OLACAKSA…”
Erhürman, Erdoğan’ın “Yeni bir müzakere olacaksa, bu artık iki toplum arasında değil, egemen eşit iki devlet arasında olacaktır” şeklindeki sözlerine yanıt verdi. Mevcut BM Güvenlik Konseyi kararları geçerli olduğu sürece, böyle bir müzakerenin BM çatısı altında yürütülemeyeceğini vurguladı.
"ULUSLARARASI KARARLARIN DIŞINA ÇIKILMADI"
Son dönemde Avrupa Birliği ile Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkelerin imzaladığı belgelerde BM Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550 sayılı kararlarına yapılan açık atıfları hatırlatan Erhürman, uluslararası alanda pozisyonun değişmediğini belirtti.
"KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN TANINMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ"
Erhürman, iki devletli çözüm önerisinin bir tarafının “Kıbrıs Cumhuriyeti” olmasının yalnızca Kıbrıslı Rumların devleti olarak kabul edilmesine yol açacağını ve bu yapının BM kararlarına göre tanınamayacağını ifade etti.
"STRATEJİK ÇIKARLAR RİSKE ATILAMAZ"
Enerji, hidrokarbonlar, deniz yetki alanları ve ticaret yolları gibi alanlardaki gelişmeleri hatırlatan Erhürman, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tamamen Kıbrıslı Rumlara bırakmanın Türkiye ve Kıbrıslı Türkler açısından stratejik olarak yeniden değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
"KİMLİK, PASAPORT VE HAK İHLALLERİ DE MASADA OLMALI"
Kıbrıslı Türklerin “Kıbrıs Cumhuriyeti” pasaportları kullanması ve karma evliliklerden doğan çocuklara yönelik hak ihlallerinin de ciddi sorunlar arasında yer aldığını belirten Erhürman, bu konuların da gündeme getirilmesi gerektiğini kaydetti.
"GÜNEY KIBRIS’IN EGEMENLİĞİ ADANIN TAMAMINI KAPSAMAMALI"
Erhürman, eğer yeni müzakere iki toplum arasında olmayacaksa, bu durumun Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tüm ada ve halk adına egemenlik kullanmasına zemin hazırlayacağını söyledi ve bunun kabul edilemeyeceğini ifade etti.
"ULUSLARARASI TANINMA OLMADAN İZOLASYONLAR KALKMAZ"
BMGK kararlarının değişmemesi durumunda, uluslararası toplumun iki devletli çözümü kabul etmeyeceğini belirten Erhürman, bu şartlarda izolasyonların kalkmasının da mümkün olmayacağını vurguladı.
FEDERASYON TARTIŞMASINA YANIT VERDİ
Erdoğan’ın “Rum Yönetimi'nin geçmişte reddettiği federasyon tezini bugün savunmasının Türk tarafını masaya hapsetme amacı taşıdığı” şeklindeki açıklamasını değerlendiren Erhürman, federasyonun reddedilmesinin yıllardır süren çözümsüzlükten kaynaklandığını belirtti.
TAKVİMLİ VE SONUÇ ODAKLI MÜZAKERE VURGUSU
CTP lideri, dostlar alışverişte görsün diye değil, takvimli ve sonuç odaklı bir müzakere süreci istediklerini ve masaya hapsolmayı kabul etmeyeceklerini belirtti.
"EGEMENLİĞİMİZ PAZARLIK KONUSU DEĞİLDİR"
Erhürman, Kıbrıs Türk halkının adadaki iki kurucu ortaktan biri olduğunu, siyasi eşitliğinden vazgeçmeyeceğini ve egemenliğin iki eşit devlet arasında paylaşılması gerektiğini ifade etti.
"ÇÖZÜM İÇİN DİYALOG VE İSTİŞARE ŞART"
Erhürman, Türkiye ile Kıbrıs sorununun istişare içinde çözülmesinin önemini vurgularken, bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da bu yaklaşımın sürdürüleceğini kaydetti.