Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler ve beraberindeki heyet, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde (DAÜ) temaslarda bulundu. Ziyaretlerde, DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) süreci başta olmak üzere üniversitede yaşanan gelişmeler ele alındı.

BRTK’nın 62’nci yıl dönümü dolayısıyla resepsiyon düzenlendi
BRTK’nın 62’nci yıl dönümü dolayısıyla resepsiyon düzenlendi
İçeriği Görüntüle

TDP heyeti, üniversite temasları kapsamında ilk olarak Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) ile bir araya geldi. DAÜ-SEN ziyaretinin ardından heyet, DAÜ Rektörü Hasan Kılıç ile ayrı bir görüşme gerçekleştirdi.

DAÜ-SEN ziyaretinde, Sendika Başkanı Ercan Hoşkara ile yürütme kurulu üyeleri Sami Fethi ve Mustafa Rıza hazır bulundu.

“SORUN EKONOMİ DEĞİL, YÖNETİM”

Görüşmede konuşan Zeki Çeler, DAÜ’de yaşanan sürecin ekonomik gerekçelerle açıklanamayacağını vurguladı. Ekonomik başarısızlığın bir bahane olarak öne sürüldüğünü savunan Çeler, ortada bir başarısızlık varsa bunun sorumluluğunun yalnızca VYK’ya yüklenemeyeceğini söyledi.

Bütçeye onay veren Bakanlar Kurulu’nun da bu sürecin sorumluluğunu taşıdığını dile getiren Çeler, bütçe onaylandıktan sonra VYK’nın suçlanmasını eleştirdi. Devleti yönettiklerini iddia edenlerin, süreç boyunca arka arkaya yasal düzenleme hataları yaptığını savunan Çeler, bu yaklaşımın kabul edilemez olduğunu belirtti.

“HÜKÜMET YASAL ATAMAYI BECEREMEDİ”

Hükümetin, VYK’yı yasal ve usule uygun biçimde atamayı dahi başaramadığını söyleyen Çeler, yaşananların açık bir yönetim zaafı olduğunu ifade etti. Çeler, ortaya çıkan tablonun hukuki ve idari açıdan kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “KKTC vatandaşlarının daha pahalıya okuması için hükümet elinden geleni yapıyor. Geç kalınmış erken seçim kaçınılmazdır” dedi.

HOŞKARA: “BU BAŞARISIZLIĞIN ORTAĞI HÜKÜMETTİR”

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara ise görüşmede, DAÜ’de yürütülen süreçler ve hükümetin rolüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hoşkara, yaşananlara ilişkin olarak, “Bu başarısızlığın ortağı hükümettir” vurgusu yaptı.

Hoşkara, 4 Nisan 2024’te imzalanan protokol, giderlerin kontrol altına alınmasına yönelik adımlar, öğrenci başına maliyetler, gelir kalemleri ve harç politikası tartışmaları üzerinden değerlendirmelerde bulunarak, hükümetin bu süreçteki yaklaşımını eleştirdi. Akademik yükseltilme süreçleri, kadro–unvan ayrımı, tüzük değişiklikleri ve atamalara da değinen Hoşkara, yaşananların açık yasal ve usul hataları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Hoşkara ayrıca, bazı kararların Cumhurbaşkanlığı tarafından geri gönderildiğini, süreçte restleşmeler yaşandığını ve gerekçeli kararların “ekonomik yetersizlik” üzerinden kurulduğunu ifade ederek, Bakanlar Kurulu’nun karar alma süreçlerine yönelik eleştirilerini dile getirdi.