Evrakta sahteleme davasında bu da oldu!

Avukat Serhan Çınar sözleşmedeki imzanın müvekkili Tekin Arhun’a ait olmadığını iddia etti; sanık kutusundaki Arhun imzanın kendisine ait olduğunu doğruladı!

Evrakta sahteleme yapmak ve sahtelenmiş evrağı KKTC Mahkemesi’nde tedavüle sürmek dahil toplam 23 suçla itham edilen Bora Turgut Muslu ve Tekin Arhun’un yargılandığı davaya, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün devam edildi.

Önceki duruşmada savunma avukatları tarafından çapraz sorgusuna başlanan Başsavcılık tanığı Kemal Mut’un sorgusu, dün sanık 2 Arhun’un avukatı Serhan Çınar tarafından sürdürüldü.

Avukat müvekkil gizliliği ve ayrıcalığı ile kulak misafiri olma tartışması

Avukat Serhan Çınar, sahtelendiği ileri sürülen çalışma raporunun Mahkeme’ye sunulduğu hukuk davasında, tanık avukat Kemal Mut’un Tekin Arhun’la avukatı Mustafa Asena arasındaki konuşmaya ‘kulak misafiri’ olmasının ve duyduklarını aktarmasının avukat müvekkil gizliliğine ve ayrıcalığına uyun olmadığını iddia etti.

Tanık Kemal Mut, avukat Serhan Çınar’ın ısrarla okumasını istediği konuyla ilgili İngilizce hukuki bir maddeyi, İngiltere’de Yüksek Lisans yaptığını belirterek okudu ve Türkçeye çevirdi. 

İki avukat arasında avukat müvekkil gizliliğine ve ayrıcalığına dair farklı yorumlar yapıldıktan sonra, tanık Kemal Mut, Tekin Arhun’un sahtelendiği ileri sürülen raporun kopyası için avukatına ‘vermeyin’ dediğini duyduğunu, bunu Mahkeme’ye söylemesinin avukat müvekkil gizliliği ve ayrıcalığı prensibi altında değerlendirilemeyeceğini, çünkü kendisi ile Tekin Arhun arasında bu yönde bir sözleşme olmadığını belirtti. Ayrıca duruşmanın o safhasında henüz suç ithamının da yapılmadığını hatırlattı.
[Önceki duruşmada savunma makamı, Arhun’nun raporun kopyası için avukatına ‘vermeyin’ dediğini değil, duruşmaya ‘ara vermeyin’ dediğini ileri sürmüştü]

Avukat Çınar, hukuk davasına konu olan Turizm Planlama Dairesi ve C&T Construction arasındaki 10 milyon 500 bin YTL+%15 KDV’lik sözleşmenin detaylarına değindi. Ve sözleşmenin 6’ıncı Maddesi’ndeki pursantaj tablosuna göre inşaat işlerinin, toplam işlerin %35’ini oluşturduğunu belirtti. Sözleşmedeki tablo ile sahtelendiği iddia edilen ‘emare 3’ faaliyet raporundaki başlıkları eşleştirmesini tanıktan istedi.

Başsavcılık tanığı Kemal Mut sözleşme bedeli 10 milyon 500 bin YTL’nin % 35’inin ödeme büyüklüğü olarak inşaat işlerine gideceği iddiasını reddetti

Tanık Mut, başlıkların tutmadığını ancak bu konuda bilgisi olmadığını, bunu raporu tanzim edene sormak gerektiğini söylemesine rağmen, savunma avukatı benzer sorular sormaya devam etti. 10 milyon 500 bin YTL’nin %35’inin inşaat işlerine gideceği iddiasını reddeden tanık, bunun bilenemeyeceğini, örnek vererek elektrik işleri daha yüksek meblağa yapılıyorsa toplamda elektriğin maliyet olarak daha yüksek olabileceğini ve bu tablodaki rakamlar konusunda bir çalışma yapmadığını, bunu bilirkişiye sormak gerektiğini tekrar etti.

Arhun’un avukatı Serhan Çınar inşaat işlerinin tamamlandığı iddiasını hakediş raporuna dayandırdı

İnşaatın 13 milyon 500 bin’e bitirildiğini, kontrolör EBİ’nin 7.7.2006 tarihli hakediş raporuna göre inşaat işlerinin %99,35’inin tamamlandığının yazılı olduğunu, buradan da betonarme işlerinin tamamlandığını iddia eden avukat Serhan Çınar’a cevaben, tanık bu sorunun raporu tanzim edene sorulması gerektiğini yineledi.

Tanık, inşaatın o anında ne kadar betonarme döküldüğünü ortaya çıkaracak CD’nin Mahkeme’ye sunulmasına Tekin Arhun’un avukatı tarafından itiraz edildiğini hatırlattı

Soru üzerine tanık, hangi tarihte ne kadar betonarme döküldüğünü ortaya çıkarmak için geçmiş hukuk davasında, projenin o günkü son halini gösteren CD’yi sunmak istediklerini ancak o davada davalı olan Tekin Arhun’un ve avukatının CD’nin sunulmasına itiraz ettiğini hatırlattı.

Serhan Çınar, EBİ’nin hazırladığı faaliyet raporundaki teknik detaylarla ilgili pek çok soruyu tanık avukat Kemal Mut’a sordu. Tanık mühendis olmadığını yineleyerek, rapordakilere ilişkin teknik soruları gördüğü kadarı ile yanıtladı.

Tanık Mut, iki raporun içeriklerinde farklılıklar olduğunu söyledi

Çınar’ın EBİ çalışma raporu ve sahtelendiği ileri sürülen diğer raporun, diğer bir deyişle ‘emare 1’ ve ‘emare 3’ün içeriğinin aynı olduğu iddiasını tanık reddetti ve iki raporun içeriklerinde farklıklar olduğunu söyledi.

Tanığın önceki davada mutlu bir şekilde şahadet verdiğini, o davada Tekin Arhun’un, avukatı Mustafa Asena’ya telaşla bir şeyler söylerken yüzünün kızardığını söylediğini ancak Arhun’un ne yüzünün kızardığını ne de telaşlandığını ileri sürdü.

Tanık, “Arhun o duruşmanın başından itibaren stresli ve telaşlıydı” derken; avukat Çınar ‘Tekin Bey’in ne utandığı ne de telaşlandığı bir durum yoktu’ dedi

Tanık Mut, bilhassa sanık 2 Arhun’la selamı bile olmadığını, şahadet sırasında mutlu da olmadığını, Tekin Arhun’un duruşmada stresli ve telaşlı olduğunu gözlemlediğini, Arhun’un o duruşmanın başından itibaren stresli olduğunu, avukat Asena’nın duruşma boyunca iki de bir yanındaki Tekin Arhun’a dönerek konuştuğunu aktardı. Avukat Serhan Çınar, ‘Tekin Bey’in ne utandığı ne de telaşlandığı bir durum yoktu’ dedi.

Avukat Serhan Çınar sözleşmedeki imzanın müvekkili Tekin Arhun’a ait olmadığını iddia etti; sanık kutusundaki Arhun imzanın kendisine ait olduğunu doğruladı!

Serhan Çınar sorularının devamında, söz konusu hukuk davasında karşı taraf olarak C&T Construction’ın direktörü Cafer Gürcafer’i tanık olarak çağırdıklarını, sözleşmeyi de Cafer Gürcafer’in imzaladığını söyledi. Tanık Kemal Mut, sözleşmeyi Tekin Arhun ve Cafer Gürcafer’in birlikte imzaladıklarını beyan etti. O imzanın Tekin Arhun’a ait olmadığını iddia eden avukat Serhan Çınar’a yanıt olarak, tanık Mut hukuk davasında bu imzanın Tekin Arhun’a ait olduğunun doğrulandığını belirtti.

Sözleşmedeki imza sanık kutusundaki Tekin Arhun’a gösterildi. Arhun imzanın kendisine ait olduğunu teyit etti. 

Tanık Cafer Gürcafer’in Mahkeme’ye gelip doğruları söylediğini, faturaları imzalayarak alan C&T Construction çalışanlarının da Mahkeme’de faturayı aldıklarını ve imzaladıklarını teyit ettiklerini kaydetti.

Serhan Çınar, Cafer Gürcafer’in kendi şirketi aleyhine şahadet verdiğini ileri sürdü

Avukat Çınar, Cafer Gürcafer’in kendi şirketi aleyhine şahadet verdiğini hatırlattı. Tanık Kemal Mut, Gürcafer’in doğruları söylesin diye geldiğini ve doğruları söylediğini tekrar etti.

[30 Nisan 2024 tarihli duruşmada Cafer Gürcafer'in sanık Tekin Arhun'la ortaklığının bittiği belirtilmişti.]

Tanık, talep edilen betonların nereye dökülüp dökülmediği ile ilgili olarak bir mühendisin gelip izahat vermesi gerektiğini söyledi

EBİ’ye gönderilen talep formlarıyla talep edilen betonların nereye dökülüp dökülmediği ile ilgili olarak bir mühendisin gelip izahat vermesi gerektiğini bir kez daha yineleyen tanık Mut, raporda yazılı olanların dışında artı bir şey söylemesinin yanlış olacağını, faturalar ve sevk irsaliyeleri kapsamında yapılan betonların belli olduğunu, diğerleri hakkında bir şey söylemek istemediğini, kendisinin uzman tanık olmadığını, raporlarda gördüklerinin kişisel görüşü olduğunu vurguladı.

“Mesele, sanat yapısı nedir ne değildir meselesi değildir. Bir raporda sanat yapılarına devam edildiği yazılı; diğer raporda ise sanat yapıları tamamlandı yazılı”

Avukatın sorusu üzerine, tanık Mut iki rapor arasında, söz konusu olan sanat yapısıysa meselenin sanat yapısı nedir ne değildir meselesi olmadığını, bir raporda sanat yapılarına devam edildiğinin yazılı olduğunu, diğer raporda ise 'sanat yapıları tamamlandı' yazdığını ve süjenin tamamlanma fiili olduğunu açıkladı.

Önceki hukuk davası zabıtlarında Tekin Arhun’un avukatı Mustafa Asena’nın kabul etmediği fatura ve irsaliyeler olduğu iddiasına, o konuda Yüksek Mahkeme’nin karar vereceğini söyleyen tanık, 30 Mayıs 2013 tarihli duruşmada A. adındaki C&T Construction eski çalışanın Cafer Gürcafer’le meşveretleştiğinin bile iddia edildiğini, çalışanın ağlayarak Mahkeme’den kaçtığını kaydetti.

O davada faturaları kabul ettiğini beyan eden E. adındaki bir başka çalışanın şahadetinde hatalı ifadeler yer almış olabileceğini teyit eden tanık Mut, E.'nin hatalı şeyler demişse bile faturaları imza ile aldığını belirtti.

Mahkeme zabıtlarda eksiklikler olduğunu, tamamlanmasını istedi

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti tüm zabıtların kendilerinde olmadığını, eksik tutanakların Yüksek Mahkeme’de olabileceğini ve eksikliklerin tamamlanması gereğini bildirdi.

Sanık 1 Bora Turgut Muslu’nun bir kamu görevlisi olduğunu teyit eden tanık Kemal Mut, Tekin Arhun’un karşı tarafta yer alan biri olarak, kendi tanığı olan Turgut Muslu’nun iki celse arasında görüşmüş olmasını hoş karşılamadığını, bunun şık olmadığını, 3 Aralık ve 13 Aralık duruşmaları arasında gizli görüşme yapılmış olmasına karşın, aradığında Turgut Muslu’nun tesadüfen Tekin Arhun’la görüştüklerini söylediğini iddia etti.

Avukat Serhan Çınar’ın, ‘size bunu söyleyen Turgut Muslu değil miydi?’ sorusuna, ‘Söyledi kendisi ama iyi olmadı’, ‘etik olmadı’, ‘Tekin Arhun’un benim tanığım Turgut Muslu ile görüşmesi normal mi’ yanıtını verdi.

Tanık uzun uğraşlardan sonra telefon kayıtlarını ancak alabildiğini, kayıtlara göre 5 Aralık 2013, saat 11 gibi ve ayrıca 10 Aralık 2013’de Turgut Muslu’yu aradığını, kayıtları Mahkeme’ye sunabileceğini söyledi.

Serhan Çınar’ın, bunları kurguladığı iddialarını reddeden tanığın 14 Şubat 2019’da Polis’e verdiği ikinci ifadeyle birlikte toplam iki ifadesi Mahkeme’ye ‘emare 10’ olarak kaydedildi.

Tanık Kemal Mut, Turgut Muslu’yu aradığında Muslu’nun kendisine ’Tekin nasıl bir adamdır! Yeğenim Zehra Avkıran üzerinden randevu alsın diye baskı yapıyor’ dediğini yineledi. Tanık, telefon kayıtlarının olduğunu, ne eksik ne fazla Turgut Muslu’nun ne dediyse ifadesinde de onu anlattığını belirtti.

“Bu dosyaya çok taraf oldunuz. Tekin Arhun’un ayakkabısı içine girdiniz”

Avukat Çınar, Turgut Muslu’nun Tekin Arhun’a raporu verdim demiş olsaydı, bunu tanığın ilk ifadesinde de söylemesi gerektiğini sorgulaması üzerine, tanık Kemal Mut, ‘Kurgu yapmıyorum. Ne motivasyonum var ki kurgu yapayım' ifadelerini kullandı. 

Çınar'ın, 'Bu dosyaya çok taraf oldunuz. Tekin Arhun’un ayakkabısı içine girdiniz’ yanıtına karşılık tanık Mut, asıl kendisinin müvekkili için aynı şeyin söylenebileceğini, müvekkili İsmail Sergen’e polise gitmemesini söylediğini çünkü konuyu 'bekletici mesele' yapmak istediğini dünkü duruşmada ifade ettiğini ama müvekkilinin polise gittiği cevabını verdi.

Avukat Çınar, İsmail Sergen’in kendisini avukat Kemal Mut’un yönlendirdiğini söylediğini belirtti. ‘Sergen yönlendirme gibi görmüş olabilir’ yanıtını verdi. Tanık, avukat Çınar’ın hep negatif konuştuğunu, dünkü duruşmada Süleyman Dolmacı’nın istintakının sadece yarım saat sürdüğünü kaydetti.

 “Sahtelendiği söylenen faaliyet raporunun Mahkeme’ye getirilmesinin yegâne amacı, olguları tersine çevirmektir”

Tanık Kemal Mut, sanık 1 Muslu’yu zedelemek gibi bir niyeti hiç olmadığını, Tekin Arhun’un hukuk davasında davalı taraf olarak haziran ayından sonra hiç beton satışı olmadığını iddia ettiğini, sahtelendiği söylenen faaliyet raporunun Mahkeme’ye getirilmesinin yegâne amacının, olguları tersine çevirmek olduğunu ileri sürdü. Savunma avukatı, tanığın art niyetli olarak bunları söylediğini iddia etti.

Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi toplandı Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi toplandı

Son soru üzerine, tanık Mut sahtelendiği öne sürülen raporun Mahkeme’ye sunulmasından sonra EBİ Koordinatörü Fahri Kaya’yı, Mahkeme’ye yaptıkları sözlü müracaatla, elindeki orijinal belgeyi sunması için çağırmak istediklerini ancak taleplerinin Arhun’un avukatı Mustafa Asena'nın itirazı ile reddedildiğini beyan etti.

Yargıç Füsun Cemaller başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia B. Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’tan oluşan Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, Mut’un aktardıklarının zabıtlardan bakılması ve eksik zabıtların tamamlanması için duruşmaya 14 ve 15 Mayıs, saat 11:00’de devam edilmesine emir verdi.

Editör: Umut Çengi