“GAZİNO TURİZMİNE HAPSOLDUK”
Turizm politikalarının yıllardır aynı noktada tıkandığını dile getiren Besim, sektörün “gazino turizmine hapsolduğunu” söyledi. Ülkenin doğal ve kültürel kaynakları göz önüne alındığında turizmin çeşitlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Besim, mevcut bütçenin sektörün ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirtti.
Besim, golf turizmi, bisiklet turları, sağlık turizmi, yerel üretim, inanç turizmi, yürüyüş parkurları ve gastronomi turları gibi alternatiflerin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
OTELCİLERİN MALİYET KRİZİNE DİKKAT ÇEKTİ
Artan girdi maliyetlerinin otelcileri zorladığını söyleyen Besim, sektörün ayakta kalabilmesi için paydaşlarla istişare edilerek ortak politikalar geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
“TURİST ÇÖPÜN İÇİNDE BULUYOR KENDİNİ”
Çevre konusundaki eksikliklere de değinen Besim, Avrupa Birliği projelerinin uygulanmasının yeterli olmadığını, bu projelerin sürdürülebilirliğinin sağlanması gerektiğini kaydetti.
“Bir turist geldiği zaman çöpün içinde buluyor kendini” diyen Besim, vahşi depolama alanlarının derhal ele alınması gerektiğini vurguladı. İçişleri Bakanlığı’nın Güngör Çöplüğünü neden devraldığını soran Besim, devletin çöp bertarafı için bütçe ayırmak zorunda olduğunu söyledi.
İlaç ve tıbbi atıkların Güngör’e gönderilmesinin “tam bir kaos” olduğunu belirten Besim, bunun insan sağlığı için ciddi risk oluşturduğunu ve Sağlık Bakanlığı ile koordinasyon gerektiğini ifade etti. Plastik kullanımının yasaklanmasıyla ilgili 2018’den beri adım atılmadığını da hatırlattı.
İSKELE VE GAZİVEREN’DE UYARI: ARITMA TESİSİ VE YOĞUN İNŞAAT
Besim, İskele bölgesine kapsamlı bir arıtma tesisi kurulması gerektiğini, Gaziveren bölgesinde ise kontrolsüz inşaatların arttığını söyledi. Taş ocaklarının Beşparmak Dağları’nı delik deşik ettiğini belirterek, bunun hem çevre hem de halk sağlığı açısından kritik bir sorun olduğunu ifade etti.
MÜZELER KAPALI, TUVALETLER BERBAT DURUMDA
Besim, müzelerin büyük kısmının hafta sonu kapalı olmasını “akıl alır bir durum değil” diye nitelendirdi. Eski eser alanlarının fiziki durumunun içler acısı olduğunu belirterek, “Tuvaletler berbat durumda, St. Hilarion Kalesi çöp içinde boğuluyor” dedi.
“KÜLTÜR DAİRESİ DİJİTALLEŞMEK ZORUNDA”
Sanatçıların ürettiği eserlerin dijital ortamda korunması gerektiğini söyleyen Besim, Kültür Dairesi’nin dijitalleşmeyi gündemine almasının zorunlu olduğunu ifade etti.
Atatürk Kültür Merkezi’ne de değinen Besim, Lefkoşa’daki binanın çatısının aktığını ve gerekli tadilatın yapılmadığını belirterek, “Bu merkeze sahip çıkılmalı. AKM’nin akıbeti nedir?” sorusunu yöneltti.



