Bengihan, fabrikanın çöküşünün sadece ekonomik bir iflas olmadığını, yıllardır sürdürülen siyasi rant düzeninin bir sonucu olduğunu vurguladı.

“FABRİKA BİLEREK ÇÖKERTİLDİ, ÜRETİCİDEN KOPARTILDI”

Kooperatif Merkez Bankası’nın denetim raporlarını hatırlatan Bengihan, fabrikanın yıllar içinde kamu yararı için değil, ayrıcalıklı çıkar çevreleri için çalıştırıldığını ifade etti:

“1960’lardan bu yana emekçilerin fedakarlıklarıyla varlığını sürdüren Binboğa, üreticiye değil, azınlıktaki çıkar odaklarına hizmet edecek şekilde yönetilmiştir. Bu çöküş, sadece Binboğa’nın değil; üretimden koparılan Kıbrıs Türk toplumunun da çöküşüdür.”

“YILLARDIR KURUMUMUZA SİRAYET EDEN RANT DÜZENİ ARTIK DURMALI”

Bengihan, fabrikanın kâr etmemesi değil, kasıtlı olarak kâr ettirilmemesi ve kötü yönetilmesi sonucu bu hale getirildiğini belirtti. Binboğa’nın bu şekilde çökertilmesinin, devlet kurumlarını hedef alan sistematik bir çökertme planının parçası olduğunu savundu:

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği ile Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası tören düzenledi
Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği ile Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası tören düzenledi
İçeriği Görüntüle

“Bu, yönetilemeyen değil; bilerek yönetilmeyen bir kurum örneğidir. Rant düzeni kamusal yapılarımızı birer birer yok etmektedir.”

“SORUMLULAR DERHAL HESAP VERMELİDİR”

KTAMS ve KİEF olarak bu sürecin sorumlularının ortaya çıkarılması ve yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirten Bengihan, çağrısını net ifadelerle yaptı:

“Yasal ve idari mekanizmalar derhal devreye sokulmalı, bu talan düzeninin sorumluları yargı önünde hesap vermelidir.”

“HALKIMIZIN KURUMLARINI TALANA TESLİM ETMEYECEĞİZ”

Bengihan açıklamasının sonunda, bu mücadelenin sadece bir fabrika için değil, Kıbrıs Türk halkının geleceği için olduğunu vurguladı. Üretimin ve emeğin önemine dikkat çeken Bengihan şu ifadeleri kullandı:

“Bu halkın kurumlarının kaderine terk edilmesine izin vermeyeceğiz. Varlığımızı sürdürmenin yolu, emeğe, üretime ve toplumsal değerlere sahip çıkmaktır. Biz buradayız ve sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.”