“BU PROTOKOL ANAYASAYI BİLE İSTEYE DELMEK İÇİN GETİRİLDİ”

Baybars, toplumda sıkça ifade edilen “Nazım Bey anayasayı bilmiyor herhalde” yorumlarına karşılık, “Ben tam tersini düşünüyorum; Nazım Bey anayasayı da Milli Eğitim Yasası’nı da çok iyi biliyor” diyerek sert bir giriş yaptı. Baybars, Bakan Çavuşoğlu’nun yıllardır eğitim bakanlığı yaptığını hatırlatarak, “Hangi müfredatın verileceğini, bu müfredatın kim tarafından uygulanacağını ve yasaların kendisine hangi sorumlulukları yüklediğini herkesten iyi biliyor” dedi.


“YASA DEĞİŞTİREMEYECEĞİNİ BİLDİĞİ İÇİN PROTOKOLLE DOLANIYOR”

Konuşmasında protokolün zamanlamasına dikkat çeken Baybars, hükümetin protokolü 2023’te imzaladığını ancak seçimler bitene kadar Meclis’e getirmediğini vurguladı. Baybars, bunun bilinçli bir siyasi hesap olduğunu savunarak, “Bu protokol seçimden önce gelseydi halkın tepkisi çok daha büyük olurdu, o yüzden beklediniz” dedi. Baybars, protokolün Meclis’e bir “onay yasası” olarak getirilmesinin de tesadüf olmadığını belirterek, “Milli Eğitim Yasası’nı değiştiremezsiniz; anayasa buna izin vermez. Referanduma gitseniz laik eğitimden vazgeçmeyen bu halk size izin vermez. O yüzden protokolü uluslararası anlaşma statüsüne sokup yargı denetimini bypass etmeye çalışıyorsunuz” ifadelerini kullandı.


“BU ÜLKENİN YASALARINDA BÖYLE BİR MÜFREDAT YOK”

Protokolde yer alan “ilahiyat müfredatı” ibaresine sert tepki gösteren Baybars, bunun hukuken karşılığının olmadığını belirterek, “İlahiyat müfredatı diye bir şey KKTC eğitim mevzuatında yoktur. Talim Terbiye Dairesi’nin belirlemediği bir müfredat eğitim sistemi olamaz” dedi. Baybars, anayasanın din eğitimi ile dini eğitimi birbirinden ayırdığını vurgulayarak, “Din eğitimi verilebilir ama dini eğitim yasaktır. İlahiyat müfredatı dediğiniz şey dini eğitimdir” diyerek protokole işaret etti. Baybars, protokolde yer alan “eğer ilahiyat müfredatından çıkılırsa okul vakfa geri verilir” maddesinin ise “yasaya aykırılığı meşrulaştırmak” anlamına geldiğini söyledi.


“MÜFREDATI BAŞKA BİR DEVLETLE BELİRLEMEK EĞİTİM EGEMENLİĞİNİ DEVRETMEKTİR”

Baybars, protokolde yer alan “Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC birlikte ilahiyat müfredatı oluşturacaktır” ifadesinin, eğitim egemenliğinin devri anlamına geldiğini söyledi. Bunun anayasaya açıkça aykırı olduğunu belirterek, “Müfredat belirleme yetkisi Talim Terbiye Dairesi’nindir. Bir başka devletle müfredat belirlemek egemenlik devridir. Sayın Bakan bunun egemenlikle ilgisi olmadığını söylüyor ama tam olarak budur” dedi. Baybars, devletin eğitimdeki tarafsızlık ilkesine de dikkat çekerek, “Devlet din konusunda yönlendirme yapamaz ama burada açıkça dini bir müfredatı anayasal bir üst metinle ülkeye dayatıyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.

Gıda Denetimlerinde 3 Biber ve 1 Ispanakta Limit Üstü Pestisit Tespit Edildi
Gıda Denetimlerinde 3 Biber ve 1 Ispanakta Limit Üstü Pestisit Tespit Edildi
İçeriği Görüntüle

“PROTOKOL, MAHKEME DENETİMİ KALKSIN DİYE GETİRİLDİ”

Konuşmasının sonunda hükümetin yönteme ilişkin niyetini sorgulayan Baybars, “Bu protokol tıpkı fiber protokolünde olduğu gibi anayasaya aykırı olmasına rağmen uluslararası anlaşma kisvesiyle Meclis’ten geçirilmek isteniyor ki mahkemeye götürülemeyelim” ifadesini kullandı. Baybars, hükümetin bu hamle ile hem kendi kurumlarına hem de halkına saygısızlık yaptığını savunarak, “Siz yasayı değiştiremezsiniz, çünkü karşınızda halk var. O yüzden protokolle dolanıyorsunuz. Ama bu toplum egemenlik devrine izin vermez” dedi.