“Mankurt, Orta Asya Türklerinin kullandığı bir kavram. Milli kimliğini inkâr edip düşmanlara hizmet eden kişilere verilen addır mankurt” ifadelerini kullanan Arıklı, Kıbrıs’ta AKEL’in 1980’li yıllarda ortaya attığı fikirlerin etkili olduğunu savundu.
“Bugün içimizdeki mankurtların sayısı bir hayli fazla” diyen Arıklı, “Ne yazık ki çocuklarımıza milli şuur veremediğimiz için, mankurtlaşmaya zemin hazırladığımız da acı bir gerçek” şeklinde konuştu.
“KKTC ve Türkiye’ye hakaret edenler cezasız kalıyor”
Anayasal haklardan faydalanan bazı kişilerin KKTC’ye ve Türkiye’ye hakaret ettiğini belirten Arıklı, bu kişilere yönelik herhangi bir cezai yaptırım uygulanmamasını eleştirdi.
Arıklı, Şener Elcil’in Tatlısu’daki arazisini, Güney Kıbrıs’ta tutuklu bulunan Simon Aykut’un şirketine sattığını ve başka bir arazinin de satış pazarlığını yaptığını iddia etti. Ayrıca, İzzet İzcan’ın da Kalkanlı sırtlarındaki Rum arazisi üzerine yurt yaptığını ve bunu Kalkınma Bankası kredisiyle gerçekleştirdiğini ileri sürdü.
“Rum’un avukatlığını yapanlar, işgal rejiminin imkânlarını kullanıyor”
“Acaba bu arkadaşlar gibi daha kaç kişi barışçı geçinip, Rum’un avukatlığını yapıyor ve bunların kaç tanesi işgal rejiminin(!) kendilerine sağladığı imkânları tepe tepe kullanıyor?” diye soran Arıklı, Rum ev ve arazilerinin kimler tarafından tutulduğuna ve satıldığına dikkat çekti.
“Federasyon kurulduğunda bu mülklerin durumu ne olacak?”
Paylaşımının sonunda Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine atıfta bulunan Arıklı, “Altın vuruş sorusu” olarak nitelendirdiği şu soruyu yöneltti:
“Yarın bir federasyon kurulursa işgal rejiminin(!) kendilerine verdiği ev ve arazileri tutanların, tuttuğu ev ve araziyi satanların ve bunları satın alanların durumu ne olacak? Bence Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, Federasyonu savunan iddialı adaylarımızdan Tufan Hocanın cevaplandırması gereken soruların başında bu geliyor.”





