Akpınar açıklamasında, “Bizler insanız. Mekanik değiliz; ruhsuz bir düzenin dişlisi, sahnede duran donuk bir aksesuar hiç değiliz. Duygularımız var; heyecanımız, aidiyetimiz, vefamız var. Bu akşam, partimizin 33. yıl balosu… Sevgiyle hazırlanmış, emekle büyütülmüş bir gece. Yüreğim orada, fakat gelişen süreç ve oluşan koşullar nedeniyle o anı sizinle aynı salonda onurlandıramıyorum. Affınıza sığınıyor, özrümü kabul etmenizi diliyorum. Bilin ki her alkışınızın titremesi, her dostça omuz verişiniz kalbimde yankılanacak” ifadelerini kullandı.
Akpınar, Demokrat geleneğin özünü istişare, katılımcılık ve birlikte üretim olarak tanımlayarak, “Son dönem karar alma pratiklerinde, bu ortak aklın görünürlüğünü azaltan tercihlerle karşılaştığımız hissi, hepimizde ince bir sızı bırakıyor. Adlarımızın bazı listelerde anılmaması, sözlerimizin kimi masalarda duyulmaz olması mümkün; fakat biz, kırmadan ve kırılmadan aynı ilkelere tutunmaya kararlıyız. Zira biliriz ki demokrasi, daralan değil, genişleyen bir çemberdir; dışarıda bırakmak yerine, içeriye davet etme cesaretidir” dedi.
“Ben bu yolun yolcusuyum; sizlerle birlikte…” diyen Akpınar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bugün nezaketle sustuğumuz her cümle, yarın doğru zeminde ortak aklın güçlü sözü olarak yankılanacaktır. Kapıları kapatan üslup geçici, vazgeçmeyen emek kalıcıdır. Biz payımızı, hırsın değil, hakkın ve hakkaniyetin yanına koyduk. Ve biliyorum ki, bu süreç nasıl akarsa aksın, biz birlikte olmanın iyileştirici diliyle yürümeye devam edeceğiz. 33 yıl… Bu büyük hikayeyi, tabelalar değil; omuz veren insanlar yazdı. Bu gece sahnede olamasam da, aynı davanın aynı satırındayım: Birliğimiz, vicdanımız ve demokrat duruşumuzla... Hepinize hürmetle, muhabbetle… Kalbim sizlerle, yanınızdayım.”
