Her yıl aynı tiyatro…
Rum Yönetimi, “Kapıları kapatalım, baskı yapalım, Türkleri sindirelim” diye sahneye çıkıyor.
Sanki bu halk 1974’te kapı mandalı beklerken tesadüfen özgürlüğe kavuştu sanıyorlar.
Sanki biz bu adada teslim olup onların kaprislerine göre yaşayacağız…
Hayır!
Her 15 Kasım gelir ve siz kudurursunuz.
Biz ise daha yüksek sesle bağımsızlığımızı kutlarız.
⸻
Rum siyaseti hep aynı:
Tanımama, baskı, tehdit, engelleme…
Çünkü Kuzey’in bir devlet olduğunu kabullenemeyen bir zihniyet var.
Ha, sadece güneyde değil içimizdeki
Rum sevdalılarını da unutmamak gerekli!
Aynı kibir, aynı hazımsızlık, aynı tarih körlüğü…
⸻
Bugün kapılarda eylem yapanlar şunu bilsin:
Biz iyi geçinmek istedik, siz üstümüze çıkmaya çalıştınız.
Biz eşitlik istedik, siz itaat beklediniz.
Biz federasyon dedik, siz boyun eğin dediniz.
Sonra da “Türkler ayrılıkçı” diye ağladınız.
O yüzden KKTC var oldu bugün!
O yüzden her 15 Kasım, Rum milliyetçileri için bir kâbus, bizim için doğum günüdür.
⸻
Ve size esas koyan şu:
Biz şafak vakti buradayız!
Bayrağımız Beşparmak’ta dalgalanıyor!
Devletin adı KKTC ve bu gerçek sizin öfkenizle daha da güçleniyor!
⸻
O yüzden lafı hiç dolandırmaya gerek yok:
Siz her 15 Kasım’da sinirden tırnaklarınızı yiyeceksiniz…
Biz her 15 Kasım’da daha coşkulu kutlayacağız.
Biz var oldukça siz kudurmaya devam edeceksiniz!
Ve biz çok şükür varız, çok şükür buradayız!
Ne Mutlu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne