Başbakan Ünal Üstel, hükümetin çalışmalarını ve siyasi gündemi değerlendirdiği açıklamasında, Kıbrıs Türk halkının tüm engellemelere rağmen bu topraklarda varlık mücadelesini sürdürdüğünü vurguladı.
Üstel, “KKTC’de hükümet etmek, gerçek anlamda elinizi taşın altına koymaktır. Hele hükümetin büyük ortağı olmak, elinizi daha da ağır taşların altına koymaktır. Üç yılı aşkın süredir UBP üçlü koalisyonun büyük ortağı, ben de UBP-DP-YDP Koalisyonu’nun Başbakanıyım. Bazı sıkıntılar yaşansa da, geçmişle kıyaslandığında uzun ömürlü ve istikrarlı bir hükümet örneği sergiliyoruz.” dedi.
Kıbrıs Türk siyasetinde istikrarsızlığın geçmişte büyük sıkıntılar yarattığını hatırlatan Üstel, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) bu süreçte tecrübesiyle öne çıktığını kaydetti. “Fırtınalı denizde kaptanlık yapıyoruz ve bunu başarıyoruz” diyen Üstel, UBP’yi “çok partili demokratik yaşamın amiral gemisi” olarak niteledi.
Türkiye’nin desteğinin hayati önem taşıdığına dikkat çeken Üstel, “Bir hafta içerisinde Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Türkiye Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ı konuk ettik. Bu ziyaretler halkımıza güven ve huzur verirken, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde rahatsızlık yaratmaktadır. Dünya bizi yalnızlığa mahkûm etmeye çalışırken Anavatan Türkiye fiilen yanımızdadır.” ifadelerini kullandı.
Hükümetin icraatlarına yönelik eleştirileri de değerlendiren Üstel, “İş yapılan yerde eleştiri olacaktır, zaman zaman dozu da yüksek olabilir. Ancak UBP, en köklü ve en örgütlü parti olarak tüm bu sorunların üstesinden gelecek güçtedir. Parti içindeki farklı görüşler de dikkate alınmakta, çok sesliliğe saygı duyulmaktadır.” dedi.
Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine özel önem verdiklerini belirten Başbakan Üstel, “Hedefimiz Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bir dönem daha seçilmesidir. Bu sadece UBP’nin değil, Kıbrıs Türk halkının da istikrarı açısından önemlidir. Tatar’ın yeniden seçilmesiyle demokrasimiz de güç kazanacaktır.” ifadelerini kullandı.
Üstel, açıklamasının sonunda Kıbrıs Türk halkının geleceğine dair umutlu olduğunu dile getirerek, “Kıbrıs Türkünün geleceği daha da aydınlıktır” dedi.