Türkiye’nin Güney ve Güney Doğu illerini etkileyerek, yıkıma neden olan ve ülkemizi de derin bir acıya boğan deprem felaketin yaşandığı bir süreçte, halkımız büyük bir dayanışma örneği sergilemiştir. Depremin yaşandığı ilk günden itibaren Kıbrıs Türk halkı büyük bir dayanışma ruhuyla müthiş bir yardımlaşma örneği sergileyerek elinden gelen her türlü katkıyı yapmış, yapmaya da devam etmektedir. Buna rağmen; ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin, Anayasa’ya aykırı bir şekilde hazırlanan yasa gücünde kararname ile tüm topluma ek vergi yükü getirmesi ve asgari ücretin altında emekli maaşı alanlar ile özellikle dar gelir grubundaki asgari ücretliden kesinti yapılmasını gündeme getirmesi asla kabul edilemezdir. Birçok kez bu tür kararlar öncesinde tüm paydaşlarla diyalog içerisinde olunması gerektiğini ifade etmiş olmamıza rağmen "ben bilirim, ben yaparım" mantığıyla tüm halka ek vergi yükü getirecek şekilde ele alınan Yasa Gücünde Kararname, ülkemizde sıkıntılı bir durumda olan ekonomik yapıyı daha da kötü hale getirecektir. Söz konusu durum, ürün fiyatlarını artıracak ve halkımızın alım gücü daha da düşecektir. Ülkeyi yönetenlere tavsiyemiz, bu karardan bir an önce geri dönmeleri, işi yargı sürecine bırakmamaları ve tüm paydaşların katılımı ile şeffaf bir şekilde ne kadar kaynağa ihtiyaç olduğu ve bunların somut hangi projelerde kullanılacağı belirlemeleridir. Kıbrıs Türk halkı ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanması için dayanışma göstermesi gerektiği noktada, bu dayanışmasını tereddütsüz biçimde göstermektedir ve gösterecektir. Ancak bu ruhu baltalayacak adımlara da asla müsaade etmeyecektir. CTP olarak bizler de etmeyeceğiz. Dayanışma bilincinden yoksun bir şekilde çıkarılan bu yasa gücünde kararnameyi Anayasa Mahkemesine taşıyan sendikalarımızın ve bu yasa gücünde kararnameye karşı olduğunu belirten tüm sivil toplum örgütlerimizin yanında olduğumuzu belirtir, ülkeyi yönettiğini iddia edenlere de bu anlamsız ve Anayasa’ya aykırı karardan geri dönmeleri çağrısı yaparız.