Türkiye’de Teknik Direktörler değil, sistem sınıfta kalıyor

Mourinho Gider, Türkiye Futbolunun Çarpık Aynası Kalır

Jose Mourinho’nun Fenerbahçe’den ayrılığı sadece bir teknik adam değişikliği değil; Türkiye futbolunun sabırsız, sistemsiz ve çıkar ilişkilerine teslim olmuş yapısının tekrarlayan kanıtıdır.

Türkiye’de Teknik Direktörler değil, sistem sınıfta kalıyor.

Jose Mourinho’nun Türkiye macerası aslında baştan kaybetmeye mahkûmdu. Çünkü bu ülkede en büyük teknik direktör de gelse, kulüplerin çarpık düzenine çarpıyor. Löw,Mancini, Rijkaard, Del Bosque, Lucescu, Torrent… Hepsinin sonu aynı oldu.

Burada sorun adamların futbol bilgisi değil. Sorun,ülke futbolunu yönetenlerin futboldan habersiz olması. Sorun, kısa vadeli çıkarlar, politik hesaplar ve günü kurtarmaya çalışan bir zihniyet.

Türkiye’de futbol sahada değil, masalarda oynanıyor

Kulüplerin ve federasyonun yönetiminde siyasetin gölgesi fazlasıyla hissedilirken,Kararlar, futbolun bilimi yerine güç dengelerine göre alınırken, Medya da bu tabloya benzin dökerek her yenilgi sonrası linç kampanyası başlatırken,bundan farklı bir durum olamazdı.

Mourinho’nun Fenerbahçe’de başarılı olmasını kim gerçekten bekliyordu? Onun kalitesini gösterebilmesi için istikrar, sabır, planlama gerekiyordu. Ama ülkede futbol, bir proje değil; bir kumar masası.

Guardiola gelse ne olur? Sistemsizlik herkesi tüketir

Türkiye’de futbol eğitimi hâlâ çağın gerisinde. Antrenör kursları formaliteye ve diploma dağıtımına endeksli.Zerre derinlik yok,altyapılar ve eğitim ise kulüp yöneticilerinin göz boyama aracına dönüşmüş durumda. Futbol kültürü hâlâ sabırsız, duygusal ve günübirlik.
“Bugün kazan, yarın bakarız.”
Böyle bir ortamda Mourinho değil, Guardiola,Klopp Conte kim gelse,bu hastalığa,çürümüşlüğe çare olamaz.

Asıl cesaret hocayı kovmak değil, sistemi değiştirmektir

Mourinho’nun gönderilişi bir acizlik göstergesidir ama sadece Fenerbahçe’nin değil; Türkiye futbolunun acizliği. Çünkü sistem hâlâ kendi sorunlarını örtmek için “hoca değiştir” butonuna basıyor ve malum güruh tarafından da alkışlanıyor.

Asıl cesaret, sistemi değiştirmektir. Eğitimden yönetime, altyapıdan kültüre kadar köklü bir devrim yapmak gerekir. Ama kolay yol seçiliyor: En iyisini getirip, sabırsızlıkla tüketip, kapı önüne koyuyorlar.

Her sezon aynı film: Hoca gider, sorunlar kalır

Jose Mourinho aslında Türkiye futbolunun aynası oldu. O aynaya bakınca gördüğümüz şey şu: Sistem yok, vizyon yok, sabır yok ama,cehaletin sponsor olduğu,çıkarların ve çıkarcıların otorite olduğu bir düzen var.

Mourinho gitti diye sevinenler, unutmamalı: Sorun gitmedi. Hâlâ burada, kulüp koridorlarında, federasyon odalarında, medya manşetlerinde yaşıyor.

Ve o sorun çözülmedikçe, Mourinho’nun da, başkasının da kaderi aynı olacak: Geldiği gibi gitmek.

Tek.Dir.Salahi T.UÇKAN