“BU SALONDA TOPLUMSAL VAROLUŞ MÜCADELESİNİN ÖZEVLATLARINI GÖRÜYORUM”
CTP Genel Başkan Adayı Sıla Usar İncirli, Asım Akansoy ve Erkut Şahali’nin ardından kürsüye çıkarak kurultay salonunu selamladı. Konuşmasına salondaki kitleyi tarif ederek başlayan İncirli, CTP tabanını şu sözlerle anlattı:
“Toplumsal varoluş mücadelesinde birbirine omuz verenleri görüyorum.
Öğrenci, gençlik ve kadın hareketinin içinde çekirdekten yetişenleri görüyorum.
Sendikal mücadelede emeğin hakkını sonuna kadar savunanları görüyorum.”
Matbaa direnişinde gecelerce nöbet tutanları, demokrasi şehitlerini unutmayanları, hayatını CTP’ye ve emekçi halka adamış her yaştan kadın ve erkeği selamlayan İncirli, “Yiğit ve korkusuz CTP’liler, hepiniz kurultayımıza hoş geldiniz” dedi.
“55 YILLIK CTP, HALKINA BARİŞ, KİMLİK, ADALET SÖZÜ VERDİ”
Partinin tarihsel çizgisini hatırlatan İncirli, CTP’nin 55 yıl önce Kıbrıs Türk halkına verdiği sözleri şöyle sıraladı:
-
Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürünü ve varlığını korumak,
-
Refah ve sosyal adalet için mücadele etmek,
-
Kişi hak ve özgürlükleri, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve eşitlikten vazgeçmemek,
-
Kendi kendini yönetme iradesine sahip çıkmak,
-
Çevreyi önemseyen, çağa uygun, yenilikçi olmak,
-
Ve her şeyden önemlisi: Kıbrıs’ta barış demek.
“CTP başka partilere benzemez.
Kendine özgü bir gelecek tasavvuru, sorumluluk anlayışı, dayanışması ve mücadelesi vardır.
Partimiz kurulurken barış dedi, bugün de barış diyor.”
“CTP EMEĞİN, ÖZGÜRLÜĞÜN, EŞİTLİĞİN VE KARDEŞLİĞİN PARTİSİDİR”
İncirli, CTP’lileri “demir kopmaz zincirin halkaları”na benzeterek, geçmişten geleceğe uzanan örgütsel sürekliliğe vurgu yaptı:
“Biz CTP’liler, demir kopmaz bir zincirin halkaları gibiyiz.
Geçmişten geleceğe birbirimize böyle bağlanırız.
Birlikte çalışmak, birlikte üretmek, mücadele ve dayanışma bizim özümüzdür.”
CTP’yi şu cümlelerle tanımladı:
-
“CTP emeğin partisidir.”
-
“CTP özgürlüklerin partisidir.”
-
“CTP eşitliğin partisidir.”
-
“CTP kardeşliğin partisidir.”
“HALK CTP’Yİ İSTİYOR, KURULTAYIN ERTESİ GÜNÜ İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜNÜN İLK GÜNÜDÜR”
Önümüzdeki dönemin zorlu ve çetin olacağını, ancak halkın CTP’ye yeniden ihtiyaç duyduğunu söyleyen İncirli, 2026 hedefini açık şekilde ortaya koydu:
“2026 yılı içinde partimiz iktidara gelecek, bunu biliyoruz.
Halkı bu içine sürüklendikleri bataktan çıkarma görevi CTP’nindir.
Halk CTP’yi istiyor, halk CTP’yi bekliyor.”
Kurultayın ertesi gününü “iktidar yürüyüşünün ilk günü” olarak nitelendiren İncirli, CTP’nin kapsayıcı, birleştirici ve katılımcı bir anlayışla toplumun tüm kesimleriyle diyalog içinde çalışacağını vurguladı; 2004 referandumu ve 19 Ekim cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi toplumun tamamını kucaklayan geniş ittifaklar kurulacağını söyledi.
“ÖRGÜTLER PARTİNİN OMURGASIDIR, İKİ YÖNLÜ DİNAMİK BİR HAT KURACAĞIZ”
CTP örgütlerine özel bir yer ayıran İncirli, örgütleri partinin “omurgası” olarak tanımladı:
“En sert esen rüzgârlarda bile partiyi dimdik ayakta tutan, yürüten ve başarıya taşıyan örgütlerimizdir.
Biz her bir CTP’li, örgütlerimizle gurur duyuyoruz.”
Yeni dönemde iki yönlü, dinamik bir temas hattı kurulacağını söyleyen İncirli, bu hattı şöyle tarif etti:
-
Üyeden ocak örgütüne,
-
Ocaktan bucak örgütüne,
-
Bucaktan parti merkezine, parti meclisine, MYK’ya,
-
Oradan yeniden tabana sürekli akan canlı bir bağ…
Bu dönemin, her üyenin, her kadronun düşüncesinin ve emeğinin görünür olduğu, aktif ve dinamik bir siyaset dönemi olacağını ifade etti.
“CTP’DE KADINLAR İÇİN CAM TAVAN YOKTUR”
Kadın hareketinin CTP içindeki tarihine değinen İncirli, partide kadınların “çekirdekten yetiştiğini” hatırlatarak, cam tavan vurgusu yaptı:
“Bu partinin kadınları yurtsever kadınlar birliği ile başladı, kadın örgütü ile devam etti.
CTP’nin içinde kadınlar için cam tavan yoktur.
Biz bunu görerek büyüdük.”
Gençlerin ve kadınların parti içinde ve kamusal alanda görünürlüğünün artırılacağını, komitelerin kolektif siyaset üreten mekanizmalar olarak çalışacağını, tüzük ve siyasi kurultayların da değişen dünyaya ve ülkeye göre güncelleneceğini söyledi.
“DÜNYA OTORİTERLEŞİRKEN, BİZ BU MEMLEKETİ KARANLIĞA TESLİM ETMEYECEĞİZ”
Dünyada savaşların, krizlerin, otoriter rejimlerin ve aşırı sağın yükselişte olduğunu hatırlatan İncirli, buna rağmen CTP’nin daha çok adalet, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi vereceğini söyledi:
“Hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı bir dünyaya doğru gidiyoruz.
Ama biz bu memleketi karanlığa teslim etmeyeceğiz.
Kutuplaşmadan beslenen değil, toplumu birleştiren parti CTP’dir.”
CTP’nin dışa bağımlılığı artıran değil, kendi ayakları üzerinde duran; üreten, özgüvenli bir ülke hedefiyle hareket edeceğini vurguladı.
“FEDERAL ÇÖZÜM CTP İÇİN YAŞAMSALDIR, ERHÜRMAN’IN YANINDA OLACAĞIZ”
Kıbrıs sorununun CTP açısından yaşamsal önemde olduğunu vurgulayan İncirli, partinin duruşunu net cümlelerle yineledi:
“CTP, siyasal eşitliğe dayalı, iki toplumlu, iki kesimli federal çözümün bu ülkenin geleceği olduğuna inanır ve bunun için çalışmaya devam eder.”
19 Ekim’de Tufan Erhürman’ın geniş bir uzlaşıyla cumhurbaşkanı seçilmesinin CTP için büyük bir gurur olduğunu söyleyen İncirli, müzakere masasında ve güven artırıcı önlemlerde cumhurbaşkanının yanında olacaklarını, aynı zamanda iki toplumu ekonomik, sosyal ve kültürel olarak yakınlaştıracak adımlar atacaklarını belirtti.
“BU MEMLEKET SAHİPSİZ DEĞİLDİR, 55 YILDIR CTP VARDIR”
İç ve dış koşulların oldukça kritik olduğu bir dönemde iktidara geleceklerini, bu sorumluluğun farkında olduklarını söyleyen İncirli, mevcut hükümeti sert sözlerle eleştirdi:
-
Kıbrıs Türk halkını üretimden koparmakla,
-
Devlet kurumlarını çökertmekle,
-
Kaynakları talan etmekle,
-
Kimlik ve iradeyi hiçe saymakla,
-
Ülkeyi güvenlik krizine sürükleyen karanlık ilişkiler ağını beslemekle suçladı.
“Bu memleket sahipsiz değildir.
Bu memlekette 55 senedir CTP vardır.
Bunlar memleketi yağmalayacaklarını sandılar, ama yanılıyorlar.
Siyaset kendisi için değil, halk için yapılır. CTP’liler siyaseti halk için yapar.”
“26 MİLYARLIK BÜTÇE AÇIĞI, 6.5 MİLYAR FAİZ: YIKIMI DURDURACAK OLAN CTP’DİR”
Ekonomik tabloya da dikkat çeken İncirli, 2026 yılı için 26 milyar TL bütçe açığı, 6,5 milyar TL faiz ödemesi öngörüldüğünü hatırlatarak, bunun hizmetlerin aksaması, altyapı yatırımlarının durması anlamına gelebileceğini ifade etti.
Yoksulluk, gelir adaletsizliği, kayıt dışı ekonomi ve işsizliğin özellikle gençler ve kadınlar açısından alarm verdiğini söyledi:
“Kayıt dışı ekonomi aldı başını gidiyor, genç ve kadın işsizliği yüreğimizi dağlıyor, göç artıyor.
Bunlar kurumları bitirdiler, memleketi bitirmek için plan yapar gibi davranıyorlar.
Bu yağma düzenini durduracak olan CTP iktidarıdır.”
“KAYIT DIŞI EKONOMİYLE SÜREKLİ MÜCADELE, VERGİ ADALETİ, ÜRETİM VE KOOPERATİFÇİLİK”
Ekonomik vizyonunun ana eksenlerini de sıralayan İncirli, CTP iktidarının:
-
Kayıt dışı ekonomiyle sürekli mücadele yürüteceğini,
-
Vergi adaletini sağlayacağını, resen vergi ve siyasi kayırmacılık anlayışından vazgeçeceğini,
-
Üretimi özgürlükle eşitleyen bir çizgi izleyeceğini,
-
Kooperatifçiliği kadın üreticiler ve genç girişimciler için temel araçlardan biri haline getireceğini söyledi.
“Bu ülkede kaynak vardır, sorun kaynak değil; liyakat ve adalet yokluğudur.
Kazancın adil paylaşılmasını, emeğin en yüce değer olmasını isteyen bir partiyiz.
Üretim bizim için özgürlüktür.”
Enflasyonun sadece ekonomik değil, sosyal ve güvenlik krizlerini de tetiklediğini vurgulayan İncirli, bu tabloyla ancak toplumun tüm kesimlerini sürece katan bir iktidarın mücadele edebileceğini söyledi.
“BU KURULTAYIN ANLAMI: BİR DEMOKRASİ DERSİ VE ORTAK GELECEK”
Kurultay sürecini değerlendiren İncirli, CTP’nin bir aylık adaylık ve tartışma döneminde memlekete demokrasi dersi verdiğini ifade etti:
“Büyük bir siyasi olgunlukla, parti içi demokratik kültürle, bütün üyelerimizle birlikte memlekete örnek olduğumuza inanıyorum.
Bu kurultayda kaybetmek ya da kazanmak yoktur.
Bizim için kazanmak; Kıbrıslı Türklerin varlığının, kimliğinin ve kültürünün geleceğe taşınmasıdır.”
Kazanmanın tanımını da şöyle yaptı:
“Bizim için kazanmak;
Yurdun her karış toprağında barışın sürgün vermesidir,
Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesidir,
Hakların, hukukun, refahın çalınmamasıdır,
Adaletin, eşitliğin, özgürlüğün ve barışın bu topraklarda çocuklarımıza kalkan olmasıdır.”
Konuşmasını, CTP’yi hem yerel yönetimlerde hem de 2026’da yapılacak erken genel seçimlerde iktidara taşıyacaklarına olan inancını vurgulayarak bitirdi:
“CTP iktidarı sadece bir hedef değil, Kıbrıs Türk halkının yeniden ayağa kalkmasının kolektif hikâyesi olacaktır.
Hep birlikte bir tarih yazacağız.
CTP iktidar!”