TCMB’nin Ekim ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında TL’deki değer kayıplarının bir süredir durması ve bankanın son dönemde gerçekleştirdiği kuvvetli sıkılaştırmanın etkinin görülmesi adına politika faizini sabit tutması bekleniyor. <img class="alignnone wp-image-13519" src="https://kibrisgercek.com/wp-content/uploads/2018/09/41890360_388385118365441_3722403513553125376_n.jpg" alt="" width="325" height="206" /> Reuters’ın 15 kurumun katılımı ile yaptığı ankette 12 kurum yüzde 24 seviyesindeki bir hafta vadeli repo faizinde değişiklik beklemiyor. Üç kurum ise 75, 100 ve 175 baz puan artış öngörüyor. TCMB 13 Eylül’deki son faiz kararında döviz kurundaki hareketlerin de etkisiyle fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan enflasyon riskine vurgu yaparak politika faizinde beklentilerin üzerinde bir artışa gitmiş, bir hafta vadeli repo ihale faizini beklentilerin üzerinde bir adımla yüzde 17.75’ten yüzde 24’e yükseltmişti. <h2>“ENFLASYON ENDİŞESİ DEVAM EDİYOR”</h2> Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Piyasalarda enflasyon endişesi devam ediyor. Enflasyonda tepe noktasına yaklaştığımız düşünülürken TCMB’nin Eylül PPK kararından bu yana TL’de sepet bazında yüzde 12-13 değer kazancı yaşandı. Benzer şekilde CDS primlerinde de ciddi düşüşler gördük. Bu nedenle TCMB’nin önceki sıkılaştırma yönlü adımlarının gecikmeli etkilerini de görmek adına bugün yeni bir adım atmasını beklemiyoruz” dedi. <img class="alignnone wp-image-13520" src="https://kibrisgercek.com/wp-content/uploads/2018/09/0.jpg" alt="" width="467" height="77" /> Bankacı PPK metnindeki söylemlerin önemine dikkat çekerek, “Bankanın mevcut enflasyon görünümü, TL, küresel ve lokal risklere ilişkin söylemlerini ve iktisadi faaliyete ilişkin görüşlerini de yakından takip edeceğiz. Bankanın bir sıkılaştırma yapacağı piyasalarda fiyatlanmadığı için beklentilerin aksine gelebilecek sıkılaştırma yönlü bir adım TL’de ciddi bir değerlenmeyi beraberinde getirecektir.” Bankacılar bugün TCMB’nin kararı haricinde Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararı, haftalık TCMB verileri kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi ile ABD haftalık işsizlik maaşı başvurularını izleyecekler. Dolar/TL ABD’li rahip Andrew Brunson’un ülkesine dönmesi sonrası Türkiye ABD ilişkilerine ve yaptırımlara ilişkin iyimser beklentilerle geçen hafta 5.5267’e kadar gerilemiş ancak 5.50 seviyesinin aşağı yönlü kırılamamasının ardından yönünü yukarı çevirmişti. Bu hafta ise dolar/TL Cumhur ittifakına ilişkin gelişmeler ve küresel riskten kaçışla 5.8715’e kadar yükseldi. Kurdaki 5.80 üzeri yukarı yönlü seyir de kalıcı olmadı ve kur dün günü 5.70’in hemen altında tamamladı. TCMB’nin kararı dışında küresel hisse piyasalarda ise ABD’li şirketlerin kârları, İtalya’nın kamu maliyesi, ABD’nin Çin ile yaşadığı ticaret gerilimi ve muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi nedeniyle Suudi Arabistan yönetimi üzerindeki baskıların artması konuları takip ediliyor. Bu gelişmeler genel olarak küresel riskten kaçışa neden oluyor. Küresel hisse senedi yatırımcıları, yüksek hisse senetleri değerlemeleri, şirket bilançolarındaki olası yükseliş, ABD’de daha hızlı faiz artışları ve dünya büyümesine zarar veren Çin-ABD ticaret savaşının devam etmesi konusunda giderek daha endişeli hale geliyorlar. <img class="alignnone size-full wp-image-13521" src="https://kibrisgercek.com/wp-content/uploads/2018/07/iveria.jpg" alt="" width="355" height="90" /> Geçen hafta 100 baz puanın üzerinde gerileyen ve yüzde 18’in altını test eden gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik getirisi bu hafta yüzde 19.91’e kadar yükselmişti. Gösterge tahvilde bileşik getiri dün spot kapanışta ortalama yüzde 19.38 olurken valörde işlemler yüzde 19’a doğru gerilemeyi sürdürdü.