“2007’DEN BERİ İLERLEME SAĞLANAMAMIŞTI”
Letymbiotis, iki ülke arasındaki MEB sınırlandırma çalışmalarının 2007’den beri çeşitli engeller nedeniyle ilerleyemediğini hatırlatarak, uzun süren diplomatik çabaların ardından sürecin başarıyla tamamlandığını ifade etti.
“ULUSLARARASI HUKUKLA UYUMLU, GÜÇLÜ BİR MESAJ”
Sözcü, anlaşmanın uluslararası hukuka, BM sözleşmelerine ve Deniz Hukuku kurallarına uygun şekilde imzalandığını belirterek şu mesajı verdi:
“Karşılıklı saygı ve iyi komşuluk ilişkileri temelinde bölgesel büyüme mümkündür.”
Bu adımın Doğu Akdeniz’de meşruiyeti güçlendirdiğini ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yeni jeopolitik gerçeklikte oynadığı rolü ortaya koyduğunu söyledi.
“KIBRIS BÖLGESEL İTTİFAKLARINI GÜÇLENDİRİYOR”
Letymbiotis, Güney Kıbrıs’ın son yıllarda kurduğu ittifaklarla bölgesel konumunu yükselttiğini belirtti. Anlaşmanın ardından bir sonraki aşamanın, bölgede tespit edilen olası hidrokarbon yataklarına ilişkin müzakerelerin hızlandırılması olduğunu ifade etti.
Sözcü, Kıbrıs’ın İsrail, Mısır, Ürdün ve Lübnan ile ilişkilerinin tarihinin en iyi seviyesinde olduğunu vurgulayarak, işletme süreçlerinin bu olumlu ilişki ikliminde yürütülmesinin avantaj sağlayacağını söyledi.
“AB DÖNEM BAŞKANLIĞI BU SÜREÇTE KRİTİK”
Ocak ayında başlayacak olan Güney Kıbrıs’ın altı aylık Avrupa Birliği dönem başkanlığının da bu jeopolitik süreç açısından önemli bir fırsat olduğunu belirten Letymbiotis, hedeflerinin AB’nin bölgede daha görünür ve etkin bir rol üstlenmesi olduğunu kaydetti:
“Başkanlık sürecinde de sonrasında da önceliklerimizden biri AB’nin bölgemizde daha güçlü şekilde varlık göstermesidir.”