RUM BASINI

"İkinci el veya ihtiyaç fazlası Amerikan silah sistemleri edinmek istiyoruz"

Rum Savunma Bakanı Haralambos Petridis, Yunan dengi Nikos Panayotopulos’un yakın geçmişte yaptığı “Ortak Savunma doktrini her zaman Kıbrıs’ın savunma ihtiyaçlarını karşılamayı öngörür. Yunanistan elbette, Kıbrıs’ın için gereken savunma olanaklarına veya isterseniz silah sistemlerine sahiptir” açıklamasını teyit etti. Alithia’ya verdiği özel söyleşide, ABD’nin silah ambargosunu tamamen kaldırmasından sonra silahlanma konusunda açılan perspektiflerle, Rum Millî Muhafız Ordusu’nun (RMMO) halen devam eden modernizasyon, silah ve teçhizat imkânlarını artırma çalışmalarına değinen Petridis, silah alımı için bu yıl ayırdıkları bütçenin, son 20 yılın en yüksek rakamı olduğuna vurgu yaptı. Söyleşiyi “Yunanistan’ın Savunma Kabiliyeti Kıbrıs’ı da Kapsar… Savunma Bakanı Haralambos Petridis, Kritik Sorulara Cevap Veriyor” başlığıyla manşete çeken gazeteye göre Petridis, RMMO’nun modernizasyonu planlarının ilerlemekte olduğunu, çok uluslu tatbikatlara katılarak diğer devletler ve Yunanistan ile müşterek çalışabilirliklerini artırdıklarını, bölge ülkeleriyle savunma anlaşmaları imzaladıklarını söyledi. -“İkinci el veya ihtiyaç fazlası Amerikan silah sistemleri edinmek istiyoruz” Petridis, ABD’nin silah ambargosunun tamamen kaldırılmasından sonra Amerikan silah sanayiine erişim olanağı yakaladıklarını, bunun ötesinde seçeneklerinin genişlediğini, Yunanistan ve İsrail gibi Amerikan silah sistemine sahip devletlerle müşterek çalışabilirliklerini geliştirme fırsatı bulacaklarını anlattı. Petridis, özetle şunları söyledi: “Elbette ikinci el veya ihtiyaç fazlası Amerikan askerî malzemesi edinmek de istiyoruz. Şu ana kadar Savunma Bakanlığı Amerikan şirketleri ile ölümcül olmayan askerî malzeme alımı için iki sözleşme imzaladı. Bu malzeme hibe değil, diğer bütün sözleşmelerde olduğu gibi bir ödeme planı var.” -“ABD silahlı kuvvetleriyle gerek Güney Kıbrıs’ta, gerek başka yerlerde müşterek eğitimler” RMMO’nun Amerikan Silahlı Kuvvetleri ile müşterek eğitimlerinin halen gerek Güney Kıbrıs toprağında, gerek savunma ve güvenlik alanlarında işbirliği yaptıkları başka ülkelerde gerçekleştirilmekte olduğunu söyleyen Petridis, özetle şöyle devam etti: “East Med Act'ın geçmesinden sonra ve IMET'in (International Military Education and Training) uygulanması sonucunda ABD Millî Muhafız Ordusu yetkililerinin ABD’deki eğitimlerinin bir bölümünü finanse ediyor. bu program aracılığıyla askerî pratikler üzerine eğitim veriliyor ve askerî işbirliğimiz pekişiyor. 19 Eylül 2022’de ordonat konularında hizmet teatisi anlaşması (Acquisition and Cross-Servicing Agreement-ACSA) imzaladık. Bu anlaşma, ordonat konularında destek teatisine hukuki çerçeve kazandırıyor. Amerikan Deniz Kuvvetleri gemilerine, teknik malzeme ve hizmet desteğinin kesintisiz sağlanacağı bilinci ve teyidi ile Kıbrıs limanlarına yanaşma olanağı tanıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 30 Eylül 2022’de ülkemizi New Jersey Eyaleti üzerinden ortaklık işbirliği programına (State Partnership Program-SPP) dahil ettiğini açıklamasıyla Milli Muhafız Ordusu teknik, bilimsel bilgi edinme askerî konularda son gelişmelere sürekli erişim kazanacak.” Haralambos Petridis, AB’nin askerî yapılarına ve operasyonlarına subay gönderdiklerini, Avrupa Savunma ve Daimi Yapısal İşbirliği (PESCO) programlarına aktif katıldıklarını hatırlatarak, Güney Kıbrıs’ın AB Savaş Grubu HELBROG’a Yunanistan devleti çerçevesinde iştirak ettiğini söyledi. Güney Kıbrıs ve Yunanistan’a yönelik “tahriklerini artırmakla” suçladığı Türkiye’ye karşı “savunma ve güvenlik alanlarında bölgesel düzeyde ve Avrupa düzeyinde, İngiltere ve ABD gibi diğer önemli ülkelerle ikili ve üçlü işbirlikleri oluşturduklarını söyleyen Petridis “Yunanistan’la işbirliğimiz en üst noktada bulunuyor” vurgusunu yaptı. Yunanistan, İtaya ve Fransa ile oluşturdukları dörtlü işbirliğinin Doğu Akdeniz bölgesini, AB ülkelerinin ilgi alanı haline getirme çabalarında doğrudan sonuç verdiğini belirtti. Petridis, Türkiye’nin İnsansız Hava Araçları'nı (İHA) göğüsleyecek muteber sistemlere sahip olduklarını söyledi. “Bunun paralelinde gerek Avrupa ülkelerinden, gerek savunma işbirliği imzaladığımız ülkelerden çeşitli anti-drone edinme tekliflerini inceliyoruz” diyen Petridis, deniz kuvvetleri hakkında ise şunları söyledi: -“8 yıllık silahlanma programını sessiz ve metodik şekilde uyguluyoruz” “Millî Muhafız Ordusu Genelkurmaylığı ile belirlediğimiz 8 yıllık silahlanma programını sessiz ve metodik şekilde uyguluyoruz. Program, Milli Muhafız Ordusu’nun caydırıcılığını, ekonomik durumumuz ölçüsünde, aşamalı olarak modernize ve takviye etmemiz sonucunu doğurdu. Bu çerçevede, Topçu Bataryası ve Özel Kuvvetlerin imkânlarını takviye ettik, bunun paralelinde ateşkes hattını gözlem sisteminin kurulum prosedürü devam ediyor. Buna ek olarak, Millî Muhafız Ordusu’nun karadan ve İHA’lar da dahil havadan gelen tehditleri göğüsleme kabiliyetini güçlendirme üzerinde çalışıyoruz. Programımız, deniz operasyonlarıyla ilgili sistemleri de kapsıyor, şu anda gemi alımı üzerinde çalışıyoruz. Bu yılki bütçemiz, son 20 yılın en yüksek silahlanma bütçesidir. Savunma Kalkanı Harcamaları kaleminin yüzde 75-80’lik bölümü savunma malzemesi (silah sistemleri, mühimmat vb) alımına harcanacak. Bu kalemden kıyafet alımı için harcanacak meblağ yıllık yaklaşık 4 milyon Euro’ya ulaşacak. 2022 bütçesi, giyim malzemesi alımı için 3 milyon 846 bin 254 Euro öngörüyor.” Petridis kısa süre önce RMMO mensuplarının tamamı için kapsamlı, modern kişisel koruma ve teçhizatı (yelek, miğfer, palaska v.b) alımı anlaşması yaptıklarını hatırlatarak ilk bu teçhizatın etapta aktif görevde olanlara verileceğini, aşamalı olarak seferilere ve milislere de dağıtılacağını anlattı. RMMO seferilerinin, koronavirüs pandemisi döneminde, özellikle 2020’de birliklerine gidiş ve eğitim rutinlerini yerine getiremediğini ancak 2021 itibarıyla bu rutine yaklaşıldığını belirten Petridis, seferilik kurumunun yükseltilmesi için bakanlığının RMMO komutanlığı ile birlikte yaklaşık 10 bin katılım sağlamamış seferinin seferilik saflarına dahil edilmekte olduğuna işaret ederek, kara ve deniz kapılarında seferilerin tespiti ve çağrısı için Rum polisi ile sıkı işbirliği geliştirdiklerini anlattı.