“FEDERASYON SÜRECİ TÜKENDİ”
Hasipoğlu, önerinin bir tespitle başladığını belirterek, yıllarca süren federasyon müzakerelerinde ortak zemin bulunamadığını söyledi. “1968’den başlayıp 1977-79 doruk anlaşmalarından Annan Planı’na kadar uzanan süreçte Rum tarafı her defasında çözümün kendisini reddetmiştir” diyen Hasipoğlu, 2004’ten sonra da 13 yıl boyunca federasyon modeline bir şans daha tanındığını ancak 2017’de Crans Montana sürecinin çökmesiyle bu dönemin sona erdiğini ifade etti.
“ADADA GERÇEKLER VAR: İKİ HALK, İKİ DEVLET, İKİ EGEMENLİK”
Hasipoğlu, çözümün adadaki gerçekler üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı egemenlik ve iki ayrı devlet vardır. Eğer kalıcı bir çözüm olacaksa bu gerçekler üzerinden olmalıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 2020’de ‘artık federasyon görüşmeyeceğim, devletim ve egemen eşitliğimizi talep edeceğim’ diyerek seçildiğini hatırlatan Hasipoğlu, “Sayın Tatar beş yıllık görev süresince pozisyonundan milim sapmadı. Bugün bu karar da bu vizyonu yansıtıyor” ifadelerini kullandı.
“RUM TARAFI UZLAŞMA İSTEMİYOR”
Hasipoğlu, Rum tarafının hiçbir zaman siyasi eşitliği, dönüşümlü başkanlığı ya da güvenlik ve garantörlük konularında uzlaşma göstermediğini belirtti. “Rum liderliği hâlâ ‘adada tek egemen benim’ anlayışında ısrar ediyor. Crans Montana’da sıfır asker, sıfır garanti tezinden milim geri adım atmadılar” dedi.
“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER PARAMETRELERİ ARTIK GEÇERLİLİĞİNİ YİTİRDİ”
Hasipoğlu, mevcut BM parametrelerinin taraflarca farklı yorumlandığını ve bu nedenle yeni bir sonuca ulaşmanın imkânsız hale geldiğini söyledi.
“Yıllarca aynı şeyleri konuştuk, aynı konuları tartıştık ama farklı sonuçlar bekledik. Artık bu parametreleri kabul etmediğimizi, egemen eşitliğimizi ve eşit uluslararası statümüzü dünyaya hep birlikte ilan etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“İZOLE EDİLMİŞ BİR HALK OLARAK DÜNYAYA SESLENİYORUZ”
Hasipoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uygulanan siyasi, ekonomik ve sosyal izolasyonların kaldırılması çağrısında bulundu. “Kıbrıs Türk halkının uluslararası görünürlüğünün artırılması ve iki devletli çözümün kalıcı barışın temeli olduğunun anlatılması gerekmektedir” dedi.
Hasipoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yaptığı ‘KKTC’yi tanıyın’ çağrısına değinerek, “Sayın Erdoğan’ın doğal kaynakların adil paylaşımı için yaptığı bölgesel iş birliği çağrısı, bizim yıllardır söylediğimizin aynısıdır. Rum tarafı paylaşmaya yanaşmazken biz iş birliği teklif eden tarafız” dedi.
Sözlerini, “Egemenliğimizden ve devletimizden vazgeçmeyeceğiz. Gelin bu kararla tek ses olalım, bayrağımıza ve devletimize sahip çıkalım” diyerek tamamlayan Hasipoğlu, kararın oy birliğiyle geçmesini temenni etti.