OĞUZHAN HASİPOĞLU: “CUMHURBAŞKANININ 1,5 AYLIK PERFORMANSINI TAKİP EDİYORUZ; MÜZAKERE MASASI DAHA BAŞINDAN ÇÖKTÜ”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, Cumhuriyet Meclisi’nde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın Kıbrıs sorununa yönelik ortaya koyduğu yaklaşımı değerlendirdi ve müzakere süreciyle ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı Erhürman’ın göreve geldiği ilk 1,5 aylık dönemde “yeni kavramlar ve masalar ortaya attığını” belirterek, egemen eşitlik ve eşit egemenlik gibi başlıkların hukukçu kimliğinin etkisiyle gündeme geldiğini söyledi. Bu yaklaşımların bazı soru işaretleri yarattığını ifade eden Hasipoğlu, seçim öncesi verilen sözlere değinmek istemediğini ancak bazı alanlarda adımlar atıldığını kaydetti.
“DÖRT MADDELİK ÖNERİ DAHA BAŞINDAN RUM TARAFINA TAKILDI”
Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı Erhürman’ın müzakere masası için sunduğu dört maddelik önerinin Rum lider Nikos Hristodulidis tarafından tamamen reddedildiğini belirtti:
-
Siyasal eşitlik
-
Takvim
-
Süre sınırı
-
Sonucun nasıl şekilleneceğine dair çerçeve
Rum tarafının özellikle takvim ve siyasal eşitlik konularında net şekilde “hayır” dediğini dile getiren Hasipoğlu, “Müzakere masası daha ilk günden çöktü” ifadelerini kullandı.
“CTP'nin ‘Crans Montana’dan devam edilsin’ yaklaşımı sakıncalı”
CTP milletvekillerinin federasyon görüşmelerine dönülmesi yönündeki açıklamalarını eleştiren Hasipoğlu, Crans Montana’da ortaya çıkan çerçevenin Kıbrıs Türk tarafının kırmızı çizgileriyle uyuşmadığını vurguladı.
Hasipoğlu, özellikle garantiler ve Türk askerinin adadaki varlığının Rumlar tarafından kesin şekilde reddedildiğini hatırlatarak:
“Bu noktada Crans Montana’ya dönmek çok sakıncalıdır. Rum tarafı Türkiye’nin müdahale hakkını da Türk askerinin adadaki varlığını da kabul etmiyor.”
dedi.
“Artık federasyon tüketilmiştir; iki devletin iş birliği modeli önümüzde”
Hasipoğlu, federasyon görüşmelerinin altı başlıkta (Güvenlik–Garantiler, Yürütme–Güç Paylaşımı, Toprak, Mülkiyet, AB, Ekonomi) yıllarca tartışıldığını, tüketildiğini ve Rumların hiçbir başlıkta ortak paydada buluşmaya yanaşmadığını ifade etti.
“Geriye kalan tek yol, Sayın Cumhurbaşkanının da söylediği ‘görüşme masası’, yani iki devletin iş birliği modelidir.”
Hasipoğlu, kapıların açılması, ara bölgede enerji projeleri gibi iki tarafın menfaatine olacak adımlara destek vereceklerini belirtti.
“Rum tarafı başka ülkelerle anlaşmalar imzalıyor; biz de özne olmak istiyorsak adım atmalıyız”
Güney Kıbrıs’ın Mısır, Lübnan ve İsrail gibi ülkelerle hidrokarbon anlaşmaları imzaladığına dikkat çeken Hasipoğlu:
“Eğer özne olmak istiyorsak, masada bu konuları kırmızı çizgi yapmalıyız. Gerekirse Türkiye ve Türk devletleriyle anlaşmalar geliştirilmeli.”
dedi.
TAŞINMAZ MAL KOMİSYONU: “Üstel hükümeti iki yılda 106 milyon sterlin ödedi”
Hasipoğlu, Strazburg’daki Delegeler Komitesi’nde Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) konusunda “her şey yolunda” açıklamalarının yapılmasının sebebinin, ödemelerin düzenli şekilde yapılması olduğunu belirtti.
-
KKTC’nin bugüne kadar 350 milyon sterlin ödediğini,
-
Bunun 106 milyon sterlininin Ünal Üstel hükümeti döneminde ödendiğini vurguladı.
Hasipoğlu ayrıca TMK’nın finansmanının büyük ölçüde yabancılara taşınmaz satışındaki vergi artışlarından karşılandığını söyledi.
“Cumhurbaşkanına şans veriyoruz, performansı takip edeceğiz”
Hasipoğlu, sözlerinin sonunda:
“Cumhurbaşkanına şans vermeliyiz. Görüşme masasındaki performansını yakından takip edeceğiz. Kıbrıs Türk halkının menfaati neredeyse orada oluruz.”
dedi.