<h2><strong>21 sivil toplum örgütünün oluşturduğu “Bir Garış Toprak Vermeyik Platformu”, bugün Aşağı Bostancı’dan Bostancı Sınır Kapısı’na yürüyüş eylemi gerçekleştirdi. </strong></h2> <h2>Saat 11.30’da başlayan eylemde yaklaşık 100 kadar eylemci ellerinde; “Güzelyurt’u vermeyik”, “Kilise yönetimi ve teslimiyete hayır”, “Göç çözüm değildir” şeklinde pankartlar taşıdılar.</h2> <h2>“Güzelyurt verilmez vatan bölünmez”, “Güzelyurt bizimdir bizim kalacak”, “Kıbrıs Türktür Türk kalacak” şeklinde sloganlar atıp, tekbir getiren eylemciler, Bostancı Sınır Kapısı’nda basın açıklması da okudular.</h2> <h2>Açıklamayı, platform sözcüsü Mustafa Çaluda okudu.</h2> <h2>Eyleme, UBP Milletvekili Zorlu Töre, Platform Sözcüsü Mustafa Çaluda ve bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.</h2> <h2>UBP Milletvekili Ersin Tatar da yürüyüşün başlangıç noktası Aşağı Bostancı Düğün Salonu’nun önüne gelerek eyleme destek verdi.</h2> <h2><strong>Çaluda: Bir karış toprak vermeyi dahi kabul etmiyoruz</strong></h2> <h2>“Bir Garış Toprak Vermeyik Platformu” Sözcüsü Mustafa Çaluda, eylemde yaptığı açıklamada, birçok sivil toplum örgütü ve vatansever gençlerin desteğinde oluşturulan platformun bugün Bostancı Sınır Kapısı’na gerçekleştirdiği yürüyüşün dünya kamuoyuna; KKTC toprakları üzerinde hak iddia eden ve ilgili yerleşim yerlerinin kendi yönetimlerine iade edilmesini isteyen Kilise ve Rum Liderliği’ne karşı bir karış toprak vermeyi kabul etmediklerini beyan etmek için gerçekleştirdiklerini vurguladı.</h2> <h2><strong>“Çözüm karşıtı değiliz”</strong></h2> <h2>“Bizler çözüm karşıtı olmadığımız gibi ‘nasıl olursa olsun ama çözüm olsun’ anlayışında da değiliz. Bizim için esas olan Kıbrıs Türk halkının hür yaşamını devam ettirilebileceği ve Rum hegemonyasının hakim olmadığı nihai bir çözüme varılmasıdır. Bununla birlikte varılacak nihai çözümün Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü çerçevesinde, iki kurucu devlet statütüsünün oluşturacağı federal devlette, eşit haklara sahip ve şu anki toprak bütünlüğümüzün korunacağı bir anlaşma istiyoruz” diyen Çaluda, bu yaklaşımların en doğal hakları olduğunu savundu.</h2> <h2><strong>“Anastasiadis’ten teleplerimiz...”</strong></h2> <h2>Sınır kapılarının açıldığı günden beri Rum kesiminde Kıbrıs Türklerine yönelik gerçekleşen çok sayıda saldırılara da değinen Çaluda, söz konusu saldırıların Rum liderliği tarafından görmezden geldiği ya da üstü kapalı kınamalarla geçiştirildiğini belirtti.</h2> <h2>Rum liderliğinden taleplerde de bulunan Çaluda, tüm ırkçı saldırı ve söylemlerin BM’ye rapor edilmesini, yapanların cezalandırılmasını istedi.</h2> <h2>Türk Ordusu’nun adadaki varlığının sonlandırmasını isteyen Rum Lider Anastasiadis’in bu talebini asla kabul etmeyeceklerini ifade eden Çaluda, öncelikle kendi çağdaş devlet anlayışına yakışmayan sorunları gidermesi gerektiğine dikkat çekti.</h2> <h2>Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bugün gerçekleşen liderler görüşmesinde Kıbrıs Türkü’nün haklarına halel getirmeyecek bir anlaşma için çalıştığını ümit ettiklerini de ifade eden Çaluda, Akıncı’dan platformun bu hassasiyetlerini dikkate almasını istedi ve konuyla ilgili şunları ifade etti:</h2> <h2><strong>“Güzelyurt’u vermeyeceğiz”</strong></h2> <h2>“Cumhurbaşkanı Akıncı’nın toprak konusunda kesin ve net bir tavırla Güzelyurt’un Türk İdaresi’nde kalacağı teziyle hareket etmesini istiyoruz. 42 yıldır bu topraklar üzerinde yaşamlarını sürdüren Güzelyurtluların belirsiz bir geleceğe sahip olmasını istemiyoruz. Kilisenin buyruklarıyla hareket eden Rum liderliği her fırsatta Güzelyurt’u istediğine dair beyanatlar vermekte ve ‘Güzelyurt olmazsa çözüm olmaz’ anlayışından vazgeçmemektedir. Rum liderliği ve Anastasiadis’e tavsiyemiz, bu anlayıştan vazgeçilmesidir. Çünkü Güzelyurt’u vermeyeceğiz. Güzelyurt ve hatta devletimizin her karış toprağı Türk toprağıdır ve Kıbrıs Türk halkı bir kez daha göçmen olmayacaktır.”</h2> <h2><strong>“Güzelyurt kilidi”</strong></h2> <h2>Açıklamasını elindeki kilidi göstererek sürdüren Çaluda, bunun Güzelyurt’un kilidi; anahtarının da Kıbrıs Türk halkının iradesi olduğunu ifade ederek, Kıbrıs Türk halkının istemesi halinde kilidin açılacağını; istemezce açılmayacağını kaydetti.</h2> <h2>Eylem, kilidin Bostancı Sınır Kapısı’na asılmasıyla sona erdi.</h2> <h2><strong> </strong></h2>