GENÇLİK FEDERASYONU: “KAYIP ŞAHISLAR ORTAK ACIMIZDIR”
Gençlik Federasyonu, Avrupa Parlamentosu’nun geçtiğimiz hafta Strazburg’da yalnızca Kıbrıslı Rum kayıplar için anıt yapılmasına yönelik kaynak ayrılması kararına sert tepki gösterdi.
Federasyon tarafından yapılan yazılı açıklamada, kararın adalardaki iki toplumun ortak acılarını göz ardı ettiği vurgulandı.
“Kayıp şahıslar meselesi, Kıbrıs’ın her iki toplumunun da derin acılarını içinde barındıran, iki toplumlu ortak bir insani yaradır.”
“HER İNSAN BU TOPRAKLARIN ORTAK HATIRASIDIR”
Açıklamada, 1963–1974 yılları arasında yaşanan olaylarda kaybolan her bir insanın, Kıbrıslı Türk veya Kıbrıslı Rum ayrımı olmaksızın ortak tarihin bir parçası olduğu vurgulandı:
“Bu denli hassas bir konuda atılacak her adım, iki toplumun da acısını eşit derecede onurlandırmalı ve yansıtmalıdır.”
Gençlik Federasyonu, Avrupa Parlamentosu’nun bu hayati gerçeği görmezden gelmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, yapılacak anıtın kapsayıcı, eşitlikçi ve ortak anma anlayışıyla inşa edilmesi gerektiğini ifade etti.
“Ortak bir anıt, adadaki barış, uzlaşı ve güven artırıcı çabalara anlamlı katkı sunacaktır.”
“KIBRIS TÜRKLERİNİ NAZİLERLE EŞLEŞTİRMEK KABUL EDİLEMEZ”
Federasyon ayrıca, 30 Ekim tarihinde Fileleftheros gazetesinin internet sitesinde yayımlanan ve Kıbrıs Türk toplumunu “Nazi”lere benzeten karikatüre de sert tepki gösterdi.
“Bu karikatür, Kıbrıs Türk halkını alenen Nazi’lerle eş tutan, tarihî gerçeklere ve insani değerlere aykırı bir yayındır. Hiçbir surette ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez.”
Açıklamada, söz konusu karikatürün toplumlar arası düşmanlığı körükleyen ve uzlaşı iklimini zehirleyen ayrıştırıcı bir tutum olduğu vurgulandı.
“Bu tür yayınlar, Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların dostane ilişkiler kurmalarına yönelik tüm çabalara doğrudan bir saldırıdır.”
“SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Gençlik Federasyonu, karikatürle ilgili olarak Kıbrıslı Rum Medya Etik Komitesi’ne (CMEC) resmi şikâyette bulunulduğunu ve sürecin yakından izleneceğini duyurdu.
“Medyanın barış ve uzlaşı dilini benimsemesi gerekir. Tüm tarafları ayrıştırıcı eylemlerden uzak durmaya çağırıyoruz.”