KIBRIS

Erhürman "Zihniyet: Türkiye'den para gelmezse maaş dahi ödeyemeyiz"

Kendi ayakları üzerinde duran bir ekonominin yaratılabileceğinin altını çizen Erhürman söz konusu zihniyetin “Türkiye’den para gelmezse maaş dahi ödeyemeyiz. Türkiye’den parayı kopartmayı beceren birinin bu ülkede yönetimde olması lâzım. En iyi parayı da biz koparırız” düşüncesinde olduğunu söyledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Radyo Mayıs’ta Meltem Sakin’in sorularını yanıtladı.

Kendi ayakları üzerinde duran bir ekonominin yaratılabileceğinin altını çizen Erhürman söz konusu zihniyetin “Türkiye’den para gelmezse maaş dahi ödeyemeyiz. Türkiye’den parayı kopartmayı beceren birinin bu ülkede yönetimde olması lâzım. En iyi parayı da biz koparırız” düşüncesinde olduğunu söyledi.

"Bütçe dahi yapamayan bir zihniyetle" karşı karşıya olduklarının altını çizen Erhürman, "bütçedeki sapmaların büyüklüğünden" örnekler verdi.

En önemli sorunlarından birinin de sağlık konusu olduğuna işaret eden Erhürman, “İnsanlar ilaca ulaşamıyor. Kaç senedir 500 yataklı hastane yapılacak diye konuşuluyor. 500 yataklı hastane artık bu ülkeye yetmez. 1 milyar 38 milyon artı kasada uyuyor. Bununla ne yapılıyor?” diye sordu.

“Benim insanlarım hastanelerde yer bulamıyor, ilaç bulamıyor. Doktorumuz yeterli sayıda yok. Olan doktorlarımızı, hemşirelerimizi de hayatından bezdiriyoruz” diyen Erhürman, paranın durduğunu ama hiçbir şey yapılmadığını kaydetti.

Kıbrıs Türk halkına çağrıda bulunan, “Özgüvenle davranmamız lâzım. Halkın genelinde bilinçli olarak özgüven öldürülüyor. Bundan halkın kurtulması lâzım" ifadelerini kullanan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının beşerî ve mali sermayesinin her şeyi yapabilecek güçte olduğunun altını çizdi.

Okul kitaplarıyla ilgili de konuşan Erhürman, kitaplarda saçma sapan ayrımların yer aldığını da ifade etti.

“MALİYE ARTIDA; VATANDAŞ EKSİDE…”

Maliyenin artıda ama vatandaşın fena halde ekside olduğunu ifade eden Erhürman, sefalette eşitlik noktasına doğru gidildiğini belirtti. “Bunlar bizi sadece yoksullaştırmıyor, yoklaştrıyor” ifadelerini kullanan Erhürman, karşılarındaki zihniyetin, bu tablo içerisinde durmadan “müjde” verdiğini söyledi.

Erhürman, “2024 yılı, bu arkadaşların gittiği yıl olması ve Kıbrıs Türk halkının iradesinin yeniden ortaya çıkması lâzım” dedi ve memleketin üç sene sonra tanınmayacak hale geleceğini iddia etti.

“Bu son derece tehlikeli bir gidiştir” diyen Erhürman, 2024 yılında bu “hesabın kapatılması gerektiğini" ifade etti.

Erhürman, nüfus politikasının, memleket için yaşamsal öneme sahip olduğunun altını çizdi. Meclis dışındaki muhalefetin, ana muhalefete yönelik eleştirileriyle ilgili soruyu da yanıtlayan Erhürman, bu konuda konuşmak istemediğini belirtti ve “Sağ olsunlar” dedi. Erhürman, “Karşımızda böyle kötü bir yapı varken, benim  halk ‘zarıncarken’ durup da muhalefetteki diğer arkadaşlara, bir şey diyecek vaktim ve dermanım yok. Sağ olsunlar” ifadelerini kullandı.

Ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin tahribatının çok büyük olduğunu savunan Erhürman, ne kadar enerjisi varsa, sadece oraya harcamak istediğini kaydederek, “2024, Kıbrıs Türk halkı için bu zihniyetten kurtulmanın yılı olmalı. Bu zihniyetten kurtulamazsak, bu bizim için var oluş sorunudur” diye ekledi.