Çeler, 2026 bütçesiyle ilgili yazılı açıklamasında, ülkenin içine sürüklendiği ekonomik tablonun artık “idare edilecek bir kriz değil, yönetilmesi gereken bir çöküş” olduğunu ileri sürdü.
2026 yılının 2025’ten çok daha ağır geçeceğini öne süren Çeler, "Bunu görmek için ekonomi profesörü olmaya gerek yok.” ifadelerini kullandı.
Hükümetin hiçbir yapısal adım atmadan günü kurtarmaya çalıştığını belirten Çeler, kamudaki maaş ödeme krizinin artık gizlenemez boyuta geldiğini savundu.
Çeler, şöyle devam etti:
“Halkın en büyük endişesi 13. maaşın ne zaman ödeneceği. Bizim endişemiz ise devletin bunu ödemek için ne kadar daha borçlanacağı… Bugün 26 milyar TL olan iç borç hangi seviyeye çıkacak? 2026 bütçesi tartışılıyor ama herkesin gözünden kaçırılan şey şu: Bütçe açığı 26 milyar TL’nin üzerinde başlayacak.”
Çeler, Taşınmaz Mal Komisyonu’na ayrılan bütçe kaynaklarının maaş ödemelerine aktarıldığını da ileri süren Çeler, bunu “hesap sorulması gereken bir finansal skandal” olarak nitelendirdi.
- “Şeffaf olmayan her uygulama, gelecekte daha büyük bütçe açıklarının habercisidir”
Çeler, şeffaf olmayan her uygulamanın gelecekte daha büyük bütçe açıklarının habercisi olacağını kaydetti.
Türkiye ile imzalanacağı açıklanan ekonomik protokol hakkında da değerlendirmelerde bulunan Çeler, “Her iki taraf da 2026 yılına dair protokol açıklıyor ama içerik yine aynı. Tasarruf ve mali disiplin deniyor ama bu ülkeyi krize sokan liyakatsiz istihdamlara, usulsüzlüklere, kayırmacılığa tek kelime edilmiyor.” ifadelerine yer verdi.
2026 bütçesinin Meclis’teki sürecine yönelik öngörüsünü de dile getiren Çeler, “Komitede bütçenin halini gördük, konuşulacak bir şey yok.” dedi ve bütçenin 19 Aralık’a kadar tartışılırmış gibi yapılacağını ileri sürdü.
TDP olarak "halkın cebinden çalınan" her kuruşun hesabını soracaklarını kaydeden Çeler, bütçenin halkın değil belli zümrelerin çıkarlarına göre hazırlanmış bir bütçe olduğunu savundu; "Üretim yok, planlama yok, vizyon yok.” dedi.
Çeler, 2026’da da mücadelelerinin; sosyal adaleti, şeffaflığı ve kamusal denetimi esas alan bir düzen kurmak için olacağını da ifade etti.